Page 7 - 7. Sınıf Peygamberimizin Hayatı 5. Ünite
P. 7
SAHABEDEN ÖRNEK DAVRANIŞLAR 5. ÜNİTE
2. SAHABENİN YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMASI
PAYLAŞALIM
Allah Resulü “Müslüman, Müslüman'ın kardeşidir. Ona zulmetmez, haksızlık yapmaz, onu düş-
mana teslim etmez. Kim bir Müslüman’ın dünya sıkıntılarından birini giderirse, Allah da onu kı-
yamet gününde bir sıkıntısından kurtarır. Kim darda kalan bir kimsenin işini kolaylaştırırsa, Al-
lah da dünyada ve ahirette onun işlerini kolaylaştırır. Kim bir Müslüman'ın ayıbını örterse, Allah
da onun dünyada ve ahirette ayıplarını örter. Kul, kardeşinin yardımında olduğu sürece Allah da
onun yardımcısı olur.” buyurmuştur.
(Ebu Dâvûd, Edeb, 60.)
Yukarıdaki hadis-i şeriften yola çıkarak düşüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız?
Yardımlaşma, sahip olunan güçleri ve imkânları başkalarının yararına sunmaktır. Sıkıntıları
giderme konusunda başkalarına destek olmaktır. Dayanışma ise bir topluluğu oluşturan bireylerin
267
duygu, düşünce ve ortak çıkarlar konusunda birbirine bağlanması anlamına gelir. Yardımlaşma ve
dayanışmanın cömertlik, iyilikseverlik ve fedakârlık gibi ahlaki değerlerle yakın ilgisi vardır. Karşıtı
bencillik, cimrilik ve vurdumduymazlıktır.
Dinimizde kişinin Allah’a (c.c.) karşı görevleri
olduğu gibi diğer insanlara karşı da görev ve sorumlu-
lukları vardır. Bu görevlerinden biri de yardımlaşmaktır.
İslam, yardımlaşmayı ve dayanışmayı esas alan kardeşlik
bağı üzerine kurulmuştur.
Cahiliye toplumunda iyilik konusunda yardım-
laşma olduğu gibi kötülük ve düşmanlık konularında da
yardımlaşma yaygındı. Kişi kendi kabilesinden olanların
her zaman yanında yer alırdı. “Zalim de olsa, mazlum da
olsa kardeşine yardım et.” sözü bu amaçla söyleniyordu. 7.5.4. Yardımlaşma karşılık beklenmeden yapılır.
İslamiyet, Cahiliye Devri'nin yanlış yardımlaşma anlayışını düzeltti. Günah ve düşmanlık konusunda
yardımlaşma yasaklandı, sadece iyilik ve takva (Allah’a (c.c.) karşı gelmekten sakınma) üzere yardım-
laşmak emredildi. 268
Yardımlaşma ve dayanışmanın temelinde İslam kardeşliği vardır. İslam kardeşliği birlik beraberlik
ve iyilikseverlik demektir. Mekke Dönemi'nde sahabiler önce namazları cemaatle kılarak birlik içinde
olduklarını gösterdiler. Daha sonra sevgili Peygamberimizin Allah'tan getirdiği hükümleri öğrenmek
ve tebliğ faaliyetleri yapmak için Daru'l-Erkam'da bir araya geldiler. Burada güçlenen kardeşlik bilinci
sahabenin ambargo yılları gibi zor dönemlerde vazgeçmeden mücadele etmesini sağladı.
Sevgi ve yardımlaşma ilkesi etrafında kurulan Medine toplumunda sahabe birbirini Allah
(c.c.) için sevdi ve din kardeşleriyle tek vücut oldu. Bu, onların ihtiyaç sahiplerini görüp gözetmesini,
birbirleriyle yardımlaşma ve dayanışmasını sağladı. Sahabiler her şeyin sahibi olan Allah'a (c.c.) iman
ettikten sonra, sahip oldukları her nimeti, Allah’a (c.c.) yaklaşmak için bir araç olarak gördüler. İçtenlikle
ve samimiyetle hayırda yarışarak din kardeşlerine destek çıktılar. Zengin fakiri, güçlü zayıfı koruyup
gözetti. Düşman saldırılarına karşı da maddi manevi yardımlaşma ve dayanışma içerisinde oldular.
267 TDK, Türkçe Sözlük, s. 479, 2134.
268 bk. Mâide suresi, 2. ayet.
113