Page 11 - 7. Sınıf Peygamberimizin Hayatı 3. Ünite
P. 11

PEYGAMBERİMİZ VE YAKIN ÇEVRESİ                  3. ÜNİTE










                                                  OKUMA PARÇASI

                     Bir insan düşünün: Hayatında asla yalan söylememiş, sıddîk olmuş. Emanete asla ihanet etmemiş,
             el-emîn olmuş. Hiçbir zaman puta tapmamış, hanîf olmuş. Ağzından hiçbir zaman kötü söz çıkmamış,
             gıybet ve dedikodu yapmamış, ahlakı Kur’an olmuş. Hiçbir zaman adaletsizlik yapmamış, âdil olmuş.
             Eşlerinden hiçbirine asla vurmamış ve bunu yasaklamış, en hayırlı eş olmuş. İnsanlara hep hizmet etmiş,
             insanlığın efendisi olmuş. İbadetlerinde asla ihmalkârlık göstermemiş, şükreden bir kul olmuş. Asla
             tabiata, hayvana, bitkiye zarar vermemiş, insan-ı kâmil olmuş…

                     Resul-i Ekrem’in kendisine, “Ümmü Ebîha: Babasının annesi” diyerek iltifatta bulunduğu kızı Hz.
             Fatıma’dır ki bu münasebet bize baba-evlat ilişkisinin zirve noktasını göstermektedir. Hz. Fatıma, annesini
             kaybettiğinde daha çocuk denecek kadar küçük bir yaşta babasının hizmetlerini görmeye başlamış ve
             Peygamber Efendimizin bu iltifatına nail olmuştu. Allah Resulü'nün merhamet dolu ilişkilerinin boyutu
             aslında özel bir araştırmaya mevzu olacak kadar önemlidir.
                     O evlilik hayatında hiçbir zaman ailesine karşı en ufak bir öfke ve şiddet göstermemiş; aksine Hz.
             Aişe validemizin rivayet ettiğine göre: “Sizin en hayırlınız, ailesine karşı hayırlı olandır. Ben aileme karşı
             hepinizden daha hayırlıyım." buyurmuştur. Sa’d b. Ebî Vakkas’tan rivayet edilen başka bir hadiste Sevgili
             Peygamberimiz, eşleriyle şakalaşmış, bazen; “Kellimînî ya Aişe; benimle sohbet et ya Aişe!” diyerek Aişe
             annemizle özel sohbetlerde bulunmuş, yarış ve gece yürüyüşleri yapmıştır. İnsanın mutluluğu noktasında
             evliliğin ve saliha bir eşin ne derece önemli olduğunu vurgulamak için de: “Allah bir kimseye saliha bir
             hanım nasip etmiş ise ona dininin emirlerinin yarısını yerine getirmekte yardım etmiş demektir. Artık o
             ikinci yarısını eda etme hususunda Allah’a niyazda bulunsun.” buyurmak suretiyle âdeta tüm çağlara ve
             günümüz insanına mesajlar göndermiştir.

                     O, vefakâr bir akrabadır. O, Allah’ın gözetilmesini emrettiği akrabalık bağlarına, sıla-ı rahime çok
             özen gösteren, akrabalarını fırsat buldukça ziyaret edip onlara hediyeler götüren kadirşinas bir akrabadır.
             Peygamberimize bir adam gelip; “Ben akrabalarımı ziyaret ediyorum, ama onlar beni ziyaret etmiyorlar.”
             dediğinde Hz. Peygamber: “Olsun, sen onları ziyarete devam ettiğin sürece Allah seninle beraberdir.”
             buyurmuştur.

                     O, aynı zamanda müşfik bir komşudur. O yüce resul, komşuyu da akraba gibi görerek bu hususta
             şöyle buyurmuştur: “Komşusu aç olup da karnını doyuran kimse, mümin değildir.” Böylece o, şefkat ve
             rikkatin en güzel örneklerini sunmuş, modern zamanların yalnızlaşan ve bencilleşen insanlık, komşuluk
             ve akrabalık anlayışlarına asırlar öncesinden mesajlar vererek çorak gönüllerimizi serinleten bir pınar
             olmuştur.
               Hatice Kübra Görmez, http://www.sonpeygamber.info/allah-rasulu-nun-rahmet-yuklu-iliskileri-aile-ve-yakin-
                                                             cevre-ornekligi (15/08/2018) (kısaltılarak alınmıştır.)













                                                       77
   6   7   8   9   10   11   12   13   14   15   16