Page 8 - 6. Sınıf Peygamberimizin Hayatı 3. Ünite
P. 8
Peygamberimizin Hayatı
Bir kişiyi İslam’a davet etmek için öncelikle İslam’ın iyi bilinmesi gerekir. Tebliğ eden
kişi de örnek bir Müslüman olmalıdır. Genç sahabiler bunun farkında oldukları için her fırsatta
Peygamberimizin yanına gider, sözlerini dikkatle dinlerlerdi. Kur’an’ı öğrenir ve ayetleri güzel-
ce ezberlerlerdi. Allah’ın (c.c) emir ve tavsiyelerine uyar, namaz ve dualarıyla O’na yönelerek
ibadet ederlerdi. O günlerde bunu yapmak, söylendiği ve yazıldığı kadar kolay değildi. Gizli-
ce namaz kılan sahabiler, Mekkelilerin görmemesi için çok dikkatli davranırlardı. Yakalanma
korkusuyla çoğu zaman dakikalarca yürür, şehir dışına çıkar, namaz kılmak için tenha bir yer
ararlardı. İlk zamanlar dinlerini gizlice öğrenmiş, başkalarına da gizlice anlatmışlardı.
Peygamberimizin Dilinden
Genç sahabileri tebliğ ve davete teşvik eden Peygamberimiz şöyle
buyurmuştur:
“Birini İslam’a davet edip hidayetine vesile olan kimse, daveti kabul
edip Müslüman olan kişi kadar sevap alır.”
(Müslim, İlim, 16.)
Erkam b. Eb’il-Erkam 17 yaşında İslam’ı kabul edip ilk Müslüman olanlardan biriydi.
Safâ tepesindeki evini, tebliğ faaliyetleri için Peygamberimize tahsis etmişti. Hz. Ömer, Hz.
Hamza, Mus’ab b. Umeyr gibi pek çok sahabi burada Müslüman oldu.
10
Sevgili Peygamberimiz, 25 yaşlarında genç bir delikanlı olan Mus’ab b. Umeyr’i, Bi-
rinci Akabe Biatı’ndan sonra Medine’ye öğretmen olarak göndermişti. Onun eşsiz gayretleri
sonucunda pek çok Medineli, Müslüman olmuştu. Medine’nin önde gelen kabilelerinin reisleri
de onun davetiyle İslam’a girmişti.
11
Uhud Savaşı’ndan sonra hicretin 4. yılında Arap kabilelerinden bir heyet Peygambe-
rimize gelerek Müslüman olduklarını söylediler. Ardından “Ya Resulallah! İslam, kabilemiz
içinde yayılmaya başladı. Birkaç sahabiyi bizimle birlikte gönder de onlar bize dini iyice anlat-
sınlar, Kur’an okutsunlar ve İslam’ı öğretsinler.” diye istekte bulundular.
Peygamber Efendimiz öğretmen isteyen kabilelere Âsım b. Sâbit başkanlığında
on kişilik bir heyet gönderdi. İslam daveti için heyecanla yola koyulan sahabiler, Recî’
denilen yerde ihanete uğradılar. Kendilerinden kalabalık olan düşmana karşı direnseler
de şehit oldular.
12
Biliyor musunuz ?
ŞEHADET ve ŞEHİT
Allah’ın (c.c) korunmasını emrettiği kutsal değerler olan din, vatan, namus, mal
ve can güvenliği için mücadele edilirken can verilmesine şehadet denir. Bu
uğurda ölen mümine ise şehit denir. Şehitlik, peygamberlik makamından sonra
gelen en yüce makamdır. (Dinî Terimler Sözlüğü, s. 422.)
10 İbn Hişam, es-Sîre, C 1-2, s. 253.
11 Buhârî, Menâkıbu’l-ensâr, 45-46; İbn Hişam, es-Sîre, C 1-2, s. 434.
12 Buhârî, Meğâzî, 28.
68