Page 13 - Kur'an-ı Kerim 7. Sınıf 2.Bölüm
P. 13

Kur’an-ı Kerim’i Tanıyalım                                             1. Ünite





          çisi gelmeden Hüdhüd ulaştı ve: “Belkıs’ın elçisi
          birçok hediyeyle sana geliyor.” dedi. Bunun üze-
          rine Süleyman (a.s.) Belkıs’ın elçisine saltana-
          tının büyüklüğünü ve Allah’ın kendisine verdiği
          nimetleri göstermek istedi. İnsanlara ve cinlere,
          elçinin karşılanacağı yerlerin süslenmesini em-
          retti. Muhteşem bir yer hazırlattı. Hz. Süleyman

          geçip  tahtına  oturdu.  Çevresinde  birçok  insan      Hz. Süleyman Peygamber’in temsili tahtı.
          toplanmıştı. Kuşlar da onu gölgelemek için etrafında idiler.
                 Hz. Süleyman’ın huzuruna çıkan elçi gördüğü muhteşem manzara karşısında gözlerine
          inanamıyordu. Bir de kuşların insanları gölgelediğini görünce hepten şaşırdı. Hz. Süleyman’ın bü-
          yüklüğü karşısında hayretler içinde kalmıştı. Cesaretini toplayarak ilerledi ve hediyeleri takdim etti.
          Hz. Süleyman, elçiye: “Siz bana mal ile yardım mı etmek istiyorsunuz? Oysa Allah’ın bana
          verdiği nimetler sizin verdiğinizden daha hayırlıdır. Ama siz hediyenizle böbürlenirsiniz!”
                                                                                                      43
          dedi. Sonra sözüne devamla: “Sen, dön ve onlara de ki: Biz onların üzerine, karşı koyama-
          yacakları ordularla yürüyeceğiz. Onları yurtlarından, mağlup ve zelil olarak çıkaracağız.”
                                                                                                      44
          Bu görüşmeden sora Belkıs’ın elçisi ülkesine döndü ve olan biteni anlatmaya başladı: “Süleyman
          hediyelerimizi kabul etmeyip geri çevirdi. Bizim hediyelerimizin onun mülkü ve saltanatı yanında
          hiç değeri yoktu. Çünkü cinler onun emriyle hareket ediyor, kuşlar onu güneşten koruyor, rüzgâr
          ise istediği yöne esiyor. Onun benzeri bir hükümdarı ne gördüm ne de işittim.” dedi.  45
                 Belkıs tekrar sordu: “Peki sana ne söyledi? Bizden ne istiyor?” Elçi cevapla: “Eğer güneşe
          tapmayı bırakıp bir ve tek olan Allah’a yönelmez ve kendisinin peygamberliğini kabul etmezsek
          büyük bir ordu ile bize galip gelecek. Onun söylediklerini kabul etmez de savaşırsak kaybederiz.”

          dedi. Bunun üzerine Belkıs: “Onunla görüşmeye kendim gideceğim.” diye cevap verdi ve hemen
          hazırlıklara başladı. Belkıs’ın çok güzel, paha biçilmez bir tahtı vardı. Ülkesinden çıkmadan önce
          onu, güvenilir bir yere koymaya karar verdi. Onu bir odaya kapatıp kapılarını da sıkıca kilitletti.
          Odanın kapısına da silahlı nöbetçiler görevlendirdi. Sonra da vezirleri ve çevresindeki adamlarıy-
          la birlikte Süleyman Peygamber ile görüşmek için yola çıktı.  46

          Belkıs’ın Tahtı


                 Belkıs’ın kendisine doğru yola çıktığını öğrenen Hz. Süleyman, büyük bir hükümdar oldu-
          ğunu göstermek ve Belkıs’ı ikna etmek için ilginç bir şey düşündü. Bu görüşünü şöyle dile getirdi:
          “Değerli danışmanlarım! Onların itaat içinde huzuruma gelmelerinden önce içinizden kim
          onun tahtını bana getirebilir?” dedi. Cinlerden mağrur ve iddiacı bir ifrit: ‘Ben’ dedi. ‘Sen
          makamından kalkmadan onu sana getiririm. Benim onu taşımaya gücüm yeter, hem de zayi



          43. Neml suresi, 36. ayet.
          44. Neml suresi, 37. ayet.
          45  Dinî Hikâyeler, S.Kutub, A.Cüde es-sehhâr, s.221.
          46  Dinî Hikâyeler, S.Kutub, A.Cüde es-sehhâr, s.223.  33
   8   9   10   11   12   13   14   15   16   17   18