Page 8 - Kur'an-ı Kerim 5. Sınıf 2. Bölüm
P. 8

1. ÜNİTE




            Nuh kavmi puta tapıyor, bundan vazgeçmiyor ve direniyordu. Şöyle diyorlardı:

            “Ve dediler ki: Sakın ilahlarınızı bırakmayın; hele Vedd’den, Suva’dan, Yeğus’tan, Yeûk’tan ve
          Nesr’den asla vazgeçmeyin!” 24

            Allah’a  (c.c.)  karşı  yapılabilecek  en  büyük  haksızlığı  yapıyorlar,  tunçtan,  taştan,  bronzdan,
          gümüşten heykellere tapıp şeytanın oyuncağı oluyorlardı. Allah’a  (c.c.)saygı duymayan bir top-
          lumda her şey olabilirdi. Sonucunda oldu da. Nuh’un kavmi yoldan çıktı, zalimleşti, kötülüklere
          daldı, günahlara battı.

            Allah (c.c.), insanı kendisine kul olması için yaratmıştı. Nasıl olur da o, başkalarına kulluk eder-
          di? Allah (c.c.) insanları aydınlığa, nura çıkarmak istiyordu. Onlar nasıl inançsızlık karanlığına
          düşerlerdi? Bu zulüm, haksızlık, isyan devam edebilir miydi?

            Allah (c.c.), yoldan çıkmış millete kendi içlerinde yaşayan, çok iyi tanıdıkları, sevdikleri Nuh’u
          onları karanlıklardan kurtarması için gönderdi.
            “Kendilerine yakıcı bir azap gelmeden önce kavmini uyar, diye Nuh’u kendi kavmine gönder-
          dik.”
              25
            Nuh  (a.s.)  peygamberlik  görevine,  insanları  sadece  Allah’a  (c.c.)  kul  olmaya  davet  ederek
          başlamıştı.

            —Kavmim! Allah’a (c.c.) ibadet edin. O’ndan başka ilah yoktur.

            “Kardeşleri Nuh onlara şöyle demişti: (Allah’a (c.c.) karşı gelmekten) sakınmaz mısınız? Bilin
          ki ben, size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim. Artık Allah’a (c.c.) karşı gelmekten sakının ve bana
          itaat edin. Buna karşı sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim sevabımı verecek olan, ancak âlem-
          lerin Rabbidir.” 26

            Peygamberler, hiçbir karşılık beklemeden her şeyini davaları uğrunda feda eden insanlardı.
          Bu dünyada, onların yaptıkları işlerin karşılığı olabilecek bir ödül yoktu. Dünya onlara ödül olarak
          verilse yine de onların hakkı ödenemezdi. Onlara hak ettikleri hediyeyi verebilecek sadece Allah
          (c.c.) idi. Ama inkârcılar, puta tapanlar bunu anlayamıyorlardı. Özellikle toplumun ileri gelenleri
          Nuh’a karşı çıkıyorlar, dine girecek olsalar bile daha önceki hayatlarında olduğu gibi toplum içinde
          farklı tutulmalarını istiyor ve kendilerini üstün görüyorlardı. Köleler ve fakirlerle aynı tutulmaktan
          hoşlanmıyorlardı. Hatta fakir insanların Nuh’a inanmış olmasının, Nuh’un getirdiği dinin batıl, sah-
          te olduğunun delili olduğunu iddia ediyorlardı:

            —Onlar şöyle cevap verdiler: “Sana düşük seviyeli kimseler itaat edip dururken, biz sana iman
          eder miyiz hiç!”  Biz seni apaçık bir yanılgı, sapıklık içinde görüyoruz.
                        27
            Kendileri yanılanlar, kendileri sapıtıp yoldan çıkanlar, ne garip, doğru yolda olanları suçluyor-
          lardı. Nuh onlara şöyle cevap verdi:



          24 Nuh suresi, 23. ayet.
          25 Nuh suresi, 1. ayet.
          26 Şuarâ suresi, 106–109. ayetler.
          27 Şuarâ suresi, 111. ayet.                                                                    19
   3   4   5   6   7   8   9   10   11   12   13