Page 25 - Kur'an-ı Kerim 10. Sınıf 2. Bölüm
P. 25

Düşünelim-Konuşalım


                    "Kim bir kötülük işler yahut nefsine zulmeder, sonra da Allah’tan
                 bağışlanmasını dilerse Allah’ı çok bağışlayıcı ve merhamet edici
                 bulur.”                                                                     (Nisâ suresi, 110. ayet.)
                    Ayette verilen mesajı arkadaşlarınızla paylaşınız.


               İstiğfar

               Sözlük  anlamı  “örtmek”  demek  olan  istiğfar,  hata  ve  günahların Allah
            (c.c.) tarafından bağışlanmasını istemektir. “Gufran” ve “mağfiret” kelimeleri
            istiğfar kelimesi ile aynı kökten olup Allah’ın (c.c.), kulun kusur ve günahlarını
            örtüp bağışlaması anlamına gelir. Allah’ın (c.c.) isimlerinden olan “Gafur” ve
            “Gaffâr” isimleri de istiğfar kelimesi ile aynı köktendir ve Allah’ın (c.c.), gü-
            nahları örten, kulları bağışlayan yönünü ifade eder. 37
               Kur’an’da yaklaşık otuz kadar yerde istiğfar kavramına yer verildiğini gö-
            rürüz. Bu ayetlerde yalnızca Allah’tan (c.c.) af dilenmesinin gereğine işaret

            edilir. Allah’ın (c.c.) mağfiret edici olduğu ısrarla vurgulanır, özellikle seher
            vakitlerinde istiğfar edenler övülür. 38
               Pek çok ayette istiğfar ve tövbe
            emirlerinin  bir  arada  yer  aldığını
            görürüz.  Çünkü  tövbe  ve  istiğfar,
            birbiriyle  son  derece  bağlantılıdır.
            Bazı    ayetlerde   önce    istiğfar
            ile  Allah’tan  (c.c.)  bağışlanma
            dilenmesi  emredilmiş,  ardından
            da  işlenen  günahlardan  kesin  bir
            şekilde  vazgeçip  Allah’a  (c.c.)
            yönelmek  suretiyle  tövbe  edilmesi

            istenmiştir. Buna göre af dilemenin
            ilk   yolunun   istiğfar   olduğunu,   Görsel 1.24. Estağfurullah: “Allah'tan af ve
                                                            mağfiret dilerim.”
            bunun  peşinden  de  tövbenin  gelmesi  gerektiğini  söyleyebiliriz.  Önceki
            peygamberlerin  kavimlerine  yaptığı  tavsiyelerden  biri  olan  şu  ayette  bu
            durumu açık bir şekilde görmekteyiz. Hz. Hud (a.s.) halkına şöyle seslenir:
               “Ey kavmim! Rabb’inizden bağışlanma dileyin, sonra ona tövbe edin
            ki üzerinize bol bol yağmur göndersin ve gücünüze güç katsın. Günah-
            kârlar olarak yüz çevirmeyin!”
                                            39
            37  bk. Adil Bebek, "Mağfiret", TDV İslam Ansiklopedisi, C 27, s. 303.
            38  bk. Âl-i İmrân suresi, 17. ayet; Zâriyât suresi, 18. ayet.
            39  Hûd suresi, 52. ayet.



                                                          Kur’an-ı Kerim’i Tanıyalım    43
   20   21   22   23   24   25   26   27   28   29   30