Page 17 - Hitabet ve Mesleki Uygulama 6. Ünite
P. 17
CENAZE ÂDABI
Yakını vefat eden bir kimseyi baş sağlığı dileme ve tesellide bulunma amacıyla ziyaret etmeye ta-
ziye denir. Taziyede bulunmak önemli bir görevdir. Resul-i Ekrem (s.a.v.), "Başına bir musibet gelene
taziye ziyaretinde bulunan kimseye musibete uğrayanın sevabı kadar sevap verilir.” buyurmuştur.
17
Hz. Peygamber (s.a.v.), oğlu vefat etmek üzere olduğu için büyük acı çeken kızı Zeyneb’i, “Veren de
alan da Allah’tır; O’nun katında her şeyin belli bir vakti vardır.” şeklinde teselli etmiştir.
18
Baş sağlığı için birçok kişinin gelebileceği dikkate alınarak taziye yerinde fazla kalmak ve boş
sözler konuşmak uygun değildir. Cenaze evine komşuların ve akrabaların, cenaze yakınlarına ve ta-
ziye için gelenlere ikram edilmek üzere yemek götürmesi tavsiye edilmiştir.
Taziye ziyaretlerinde ölen kişi hakkında, “Allah TARTIŞALIM
rahmet eylesin, mekânı cennet olsun, Allah taksira-
tını affetsin.” gibi sözlerle dua edilir. “Geride kalanla- “Musibete uğrayan kardeşine ta-
rın başı sağ olsun, Allah hayırlı uzun ömürler versin, ziyede bulunan kimseye Allah, kıya-
Allah sabırlar versin, Allah başka acı göstermesin, met gününde ikram elbisesini giydi-
ölenle ölünmez, er geç hepimiz öleceğiz, Allah iman rir.”
nasip etsin.” gibi cümlelerle ölenin yakınları teselli Tirmizi, "Cenaiz", 56.
edilir. Allah Resulü’nün (s.a.v.) ölenler hakkında çirkin
sözler söylemeyi yasaklayan, ölüleri iyilikle anmayı Yukarıdaki hadisi dikkate alarak
emreden hadislerine göre taziye için gelenler ölü- taziyenin önemi üzerine arkadaşları-
19
nün iyi taraflarından bahseder, güzel hâtıraları yâd nızla tartışınız.
eder.
Din görevlisinin, vefat eden kimsenin yakınlarını ziyaret edip onlara bu acılı günlerinde taziyede
bulunması gerekir. Ölünün yakınlarını ve taziye için orada bulunan kişileri bilgilendirmek için kısa bir
konuşma yapması uygun ve faydalı olur. Konuşmasında ölüm ve ahiretten, ölenin arkasından iyilik
yapmanın öneminden ve sabırdan bahsedilebilir.
Taziye Konuşması Örneği
Kıymetli Hanımefendiler, Beyefendiler!
Merhum (merhume) kardeşimiz, evladımız ilahi emir gereği aramızdan ayrıldı. İnsan yüce Mev-
la’nın kendisine takdir ettiği sürece yaşıyor ve zamanı geldiğinde dünya hayatına veda ediyor. Kişinin
sahip olduğu malı, mülkü, makamı ve itibarı, ölümüne engel olamıyor.
Değerli Kardeşlerim!
Ölüm bir yok oluş değil, ebedi ahiret hayatının başlangıcıdır. Ölüme her an hazır olmalıyız. Dünya
hayatı bir imtihandır. Bu imtihanda başarılı olanların mükâfatı cennettir. Kişinin cenneti elde etmesi
17 İbn Mâce, "Cenâiz", 56; Tirmizî, "Cenâiz", 71.
18 Buhârî, "Cenâiz", 33.
19 bk. Ebû Dâvûd, "Edeb", 42; Tirmizî, "Cenâiz", 34.
149