Page 30 - Hadis Metinleri 4. Ünite
P. 30

4. ÜNİTE





                Abdullah b. Ömer’in (r.a), yaşadığı coğrafyada gelişen siyasi ve sosyal hadiseler karşısında temkinli
          ve ihtiyatlı hareket ettiği ancak muhaliflerine karşı Hz. Ali’nin (r.a) safında savaşmadığı için hayatının son
          döneminde pişmanlık duyduğu belirtilir.

                Abdullah b. Ömer’e (r.a) hilafet, Hz. Ali (r.a) dö-
          neminde valilik ve Hz. Osman (r.a) döneminde kadılık            BİLGİ KUTUSU
          için teklifler gelmiş fakat ısrarlara rağmen kadılığı kabul
          etmemişti. Dini ilgilendiren konularda ihmal ve hatalara        Abdullah  b.  Ömer  (r.a)  ile  beraber
          göz yummaz, kim olursa olsun uyarmaktan ve doğruyu        fıkıhta ismi öne çıkan diğer sahabiler şun-
                                                                    lardır: Hz. Ömer (r.a), Hz. Ali (r.a), Hz. Âişe
          söylemekten çekinmezdi. Mesela bir hutbede Abdulah        (r.a), Abdullah b. Mes’ûd (r.a), Abdullah b.
          b. Zübeyr’i (r.a) Kur’an-ı Kerim’i tahrif etmekle suçla-  Abbas (r.a), Zeyd b. Sâbit (r.a).
          yan Haccâc’a: “Yalan söylüyorsun, bunu ne o yapardı ne
          de böyle bir şey yapmaya senin gücün yeter!” diye çıkış-
          mış ve onu insaflı olmaya davet etmişti. Aynı şekilde o,
          uzun konuşmasıyla ikindi namazını geciktiren Haccâc’ı           BİLGİ KUTUSU
          “Güneş seni beklemez!” diye uyarmıştı.                       Abdullah  b.  Ömer  (r.a),  fıkıh  ilminde

                Abdullah b. Ömer (r.a), Rasûl-i Ekrem’in (s.a.v)    Rasulullah’ın  (s.a.v)  hadislerine  ve  saha-
          kayınbiraderi olması sebebiyle küçüklüğünden itibaren     be fetvalarına önem veren Hicaz ekolünün
          onun yakın çevresinde bulunmuş ve birçok sahabenin        öncülerindendir.
          vâkıf  olamadığı  söz  ve  davranışları  nakletme  imkânı
          bulmuştur. Hadisleri orijinal lafızlarıyla rivayet hususunda son derece titiz olan Abdullah b. Ömer (r.a),
          2630 hadis ile müksirun diye bilinen ve en çok hadis rivayet eden yedi sahabeden ikincisi olmuştur. Ayrıca
          en çok fetva veren yedi sahabeden biri olması da onun dirayetini gösterir.
                Hayat tarzı ve sosyal münasebetleri itibariyle de Abdullah b. Ömer (r.a), ashab-ı kiram arasında özel
          bir yere sahiptir. Gördüğü bir rüyayı, ablası Hafsa (r.a) vasıtasıyla Peygamber Efendimiz’e (s.a.v) tabir
          ettirmiş ve Peygamberimiz (s.a.v) onun hakkında “Abdullah ne iyi adamdır, bir de (biraz da) gece namazı
          kılsaydı!” buyurmuştu.  Bunun üzerine Abdullah o günden itibaren gece (teheccüt) namazına daha çok
                                88
          özen göstermişti.

                O, Rasûlullah’ın (s.a.v) “Selamı aranızda yayın ki birbirinizi sevesiniz!”  tavsiyesini yerine getirme
          hususunda oldukça titiz davranır hatta bu yüzden bazen sadece Müslümanlarla selamlaşmak için çarşıya
          çıkar, büyük küçük ayırt etmeden herkese selam verir ve onlara güler yüzle mukabele ederdi.

                İbadet hayatı ve Rasûl-i Ekrem’e (s.a.v) duygu yüklü teslimiyetiyle tanınan, cesur, cömert, soğuk-
          kanlı ve yumuşak bir mizaca sahip olan Abdullah b. Ömer (r.a) orta boylu, iri yapılı ve esmer tenliydi.
          Hayırlı ve bereketli ömrünü 85 yaşında tamamlayarak 73 yılında Mekke-i Mükerreme’de vefat etti.
                Allah ondan razı olsun.
















          88 Buhârî, Teheccüd, 2.

                                                           83
   25   26   27   28   29   30   31   32