Page 6 - Hadis Metinleri 2. Ünite
P. 6

İMANLA İLGİLİ
                 HADİSLER







                   BİLGİ KUTUSU

                   İman yenilemek ölüm döşeğinde son demlerini yaşayan kimselere telkin edileceği gibi sağlık
             ve afiyetle geçirilen normal zamanlarda da yapılmalıdır.




             Cibril hadisinin bazı sahih tariklerinde “bir de hayır ve şerriyle kadere inanman” ve “güç ve imkân
          bulduğunda Beytullah’ı haccetmen” cümleleri vardır. Hadis metninde iman esaslarını belli bir rakamla
          sınırlamaktan ziyade, eğitim ve öğretimde kolaylık sağlama amacına yönelik bir üslup söz konusudur.
          Nitekim İmâm-ı Azam Ebû Hanîfe, kendisine nisbet edilen el-Fıkhu’l-Ebsat adlı eserinde “İman nedir?”
          sorusuna şu cevabı verir:
             “İman; Allah’tan başka ilah olmadığına, O’nun
          noksan  sıfatlardan  münezzeh  olduğuna  ve  ortağı
          bulunmadığına, meleklerine, kitaplarına, peygam-
          berlerine, cennetine, cehennemine, kıyamete, hayır
          ve şerrine, hiçbir kimseye kendi amelini yaratma
          gücünün verilmediğine, her insanın bir kaderinin
          olduğuna ve yaratıldığı neticeye ulaşacağına şeha-
          det etmek ve bunları kalben tasdik edip dil ile ikrar
          etmektir.”
             Hadisin sonunda yer alan “O Cebrail’dir, insan-
          lara  dinlerini  öğretmek  üzere  geldi.”  cümlesiyle
          dinin iman, İslam ve ihsan, yani inanç, amel ve ah-
          lak gibi üç temel unsurdan oluştuğu, amelden ve
          ahlaktan yoksun bir dinin olamayacağı vurgulanır.

             İlk  bakışta  “lâ  ilâhe  illallâh”  diyen  kimsenin
          cennete  gireceğini  bildiren  hadis,  salih  amel  ol-            Allah / Muhammed
          maksızın  sırf  iman  ile  yetinerek  ahiret  saadetine
          erişilebileceği izlenimini verir. Ancak bu hadisin, ihlas ve yakin kayıtlarının bulunduğu diğer hadislerle
          birlikte düşünülmesi gerekir. Yani Kelime-i Tevhidin genel olarak zikredildiği hadisler cennete girebilmek
          için iman ile birlikte ihlas ve sıdkın (sadâkât) olması gerektiğini bildiren hadisler gibi anlaşılmalıdır. Ni-
          tekim İbn Şihâb ez-Zührî, “Kim, lâ ilâhe illallah derse cennete girer.” hadisi kendisine sorulduğunda bu
          durumun henüz farzların, emir ve yasakların söz konusu olmadığı İslam’ın ilk yılları için geçerli olduğunu
          söylemiştir.


                   BİLGİ KUTUSU
                   Yakin, kesinlik derecesinde kabul edilen, sağlam ve güvenilir bilgi demektir. Bir Müslüman’ın
             yakin bilgiye ulaşması, iman ve ibadetteki samimiyetine bağlıdır.
                   Yakinin üç mertebesi vardır:

                  •   İlme’l-yakin, bilgi derecesindeki kesinliktir. Okuyarak, düşünerek, duyarak öğrenilir.
                  •   Ayne’l-yakin, görerek ve gözlem yaparak öğrenilen bilgidir.
                  •   Hakka’l-yakin, bilme ve görmenin yanında bizzat olayın içinde olarak ulaşılan bilgidir.





                                                           26
   1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11