Page 22 - Hadis 1. Ünite
P. 22
HADİS
OKUMA PARÇASI
İMANIN ŞUBELERİ
ِ
ِ
: َ لاق ملسو هيلع للا ىلص ِ ىِبنلا ِ نع ،هنع للا ىضر ةريره ى۪بَأ نع
َّ
َّ
َ
ّٰ
َ
ّٰ
َ
ُ
َّ
ْ َ
َ َ َ
َ
َ ُ ْ َ ُ
َ ُ
ْ
ْ
َ ّ
َ
َ َ
ِ
ُ لوق اهلضفأف : ةبعش نوتسو عضِب وأ ، نوعبسو عضِب نام۪ي ْ لا «
ً
َ
َ
ُ َ ْ َ
ْ ُ
ْ
ُ َ ُّ
ْ َ َ ْ َ ٌ ْ ُ ْ َ ٌ َ
ةبعش ءايحْلاو ، ِ قي ۪ رطلا ِ نع ىذَ ْ لا ةَطامِإ اهاندَأو ، للا َّلِإ هٰلِإ ل
َ
َّ
ٰ
ُ
ّٰ
ُ
ٌ
َ
َ
َ ْ
ُ َ
َ
َ
ُ
ْ
َ
َ
َ
ِ
ِ
» .نام۪ي ْ لا نم
َ َ
Ebu Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sel-
lem şöyle buyurmuştur:
“İman altmış küsûr veya yetmiş küsûr (şubedir). Bu şubelerin en üstünü ‘Allah’tan başka
ilâh yoktur’ demek; en zayıfı ise eziyet veren şeyleri yoldan kaldırmaktır. Hayâ da imanın bir
bölümüdür.”
(Müslim, Îmân, 58.)
HADİSİN SAHABİ RAVİSİ: EBU HÜREYRE
Müslüman olmadan önceki adı Abdüşşems idi. Müslüman olduktan sonra
Abdurrahman adını aldı. Bir gün elbisesinin içinde bir kedi götürüyordu. Kendisini gören
Resul- i Ekrem Efendimiz:
- O nedir? diye sordu. Ebu Hüreyre:
- Kedi, diye cevap verdi. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz ona,
- Ebu Hüreyre! diye takıldı. O günden sonra bu künye ile tanındı ve asıl adı unutuldu.
Kendisine Resul-i Ekrem’in verdiği bu künye ile hitap edilmesinden pek hoşlanırdı.
Ebu Hüreyre hicretin yedinci yılında Müslüman oldu. Mescid-i Nebevî’nin sofasında
yatıp kalkan ve kendilerine "Ashab-ı Suffe" denen fakir Müslümanlardan biriydi. Gece
gündüz Peygamber Efendimizden ayrılmaz, ondan duyduğu hadisleri öğrenmeye
çalışırdı. Peygamber Efendimizin hayatının son üç senesinde bizzat kendisinden ve diğer
büyük sahabilerden duyduğu mükerrerleriyle birlikte 5374 hadis rivayet etmiştir. Böylece
ashab-ı kirâmdan en çok hadis rivayet eden o olmuştur. Rivayetlerinin 609 tanesi hem
Buhârî’nin hem de Müslim’in Sahih isimli eserlerinde bulunmaktadır.
Çok hadis rivayet ettiğini söyleyenlere şöyle cevap vermiştir:
- Muhâcirînden olan kardeşlerimizi ticaretleri ve çarşılarda olan alışverişleri, ensardan
olan kardeşlerimizi ziraatları ve hurmalıkları meşgul ederdi. Ben ise karın tokluğuna Hz.
Peygamberden ayrılmaz, onların bulunmadıkları zamanlarda Resulullah sallallahu aleyhi
ve sellem’in yanında bulunur ve onların ezberlemediklerini ezberlerdim.
Ebu Hüreyre’den 800’den fazla sahabi ve tâbiîn hadis rivayet etmiştir.
Hz. Ömer’in (r.a.) hilâfeti zamanında bir müddet Bahreyn valiliği yapmış, sonra da
hiçbir idârî görev kabul etmeyerek Medine-i Münevvere’de yaşamıştır. Hicri 59 (679)
yılında 78 yaşında olduğu halde Medine’de Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur.
Allah (c.c.) ondan razı olsun.
32