Page 36 - Fıkıh 4. Ünite
P. 36

FIKIH






                                                        ِ   َّ  ٰ َّ  ّٰ
                                                        مي ۪ حرلا نمحرلا ِللا ﷱ
                                                                  ْ
                                                               ِ
                           ْ  ْ  َ  َ ٰ  َ  ُّ ُ  َ َ  َ  َ َ  ْ  ُّ ُ َ  َّ  َ ٰ َ  ّ  ُ  ّ َ ُ  َّ  َ ْ َ َ َ
                    3 ۜ ِ ين۪كسِملا ِماعط ع ضي لو 2 ۙمي۪تلا عدي ي۪لا كِلذف 1 ني۪لداب بِذكي ي۪لا تيارا
                                                                          ۜ
                                                                               ِ
                                                                           ِ
                          ْ                        َّ َ           َ              َّ َ  ّ    ْ    َ
                     َ ُ َ   َ ُ َ ْ َ َ  َ ُ َٓ ُ ْ ُ َ  َ ُ َ ْ   َ ْ َ ْ ُ َ       َ  َ ُ  ٌ ْ َ
                  7 نوعاملا نوعنميو 6 ۙن۫ؤاري مه ني۪لا 5 ۙنوهاس مهِت ص نع مه ني۪لا 4  ۙين۪لصملِل ليوف
                                                                ِ
               “Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla.
               Gördün mü, o hesap ve ceza gününü yalanlayanı! İşte o, yetimi itip kakan, yoksula yedirmeyi özen-
               dirmeyen kimsedir. Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki: Onlar namazlarını ciddiye almazlar. Onlar
               (namazlarıyla) gösteriş yaparlar. Ufacık bir yardıma bile engel olurlar.” (Mâûn suresi)
                     Mâûn suresinin anlamını öğreniniz.


                               Hadis-i şeriflerde de zekâtın emredildiğini görmekteyiz: Abdullah b.
                            Abbas'ın  (r.a.)  naklettiğine  göre  Peygamber  Efendimiz,  civar  kabilelere
                            öğretmen olarak gönderdiği sahabilere şu hususları tembihlemiştir: “Önce,
                            Allah’tan başka bir ilah olmadığını anlatın; kabul ederlerse, benim Allah’ın kulu
                            ve resulü olduğumu söyleyin. Bunu da kabul ederlerse günde beş vakit namaz
                            kılmalarının farz olduğunu ve zenginlerinin malında fakirlerin hakları bulunduğunu
                            anlatın.” 62
                               İnsan, sahip olduğu nimetlerin şükrünü yerine getirmelidir. Rabbimizin ih-
                            san ettiği mal nimetinin şükrü, zekât ile yerine getirilir. Bu yüzden Allah Teâlâ,
                            zekâtı fa  kirin hakkı ve zenginin yerine getirmesi gereken mecburi bir görev
                            olarak emretmiştir. Kur’an-ı Kerim’de bu husus şu şekilde belirtilmiştir:
                                                                            ْ
                                                                                                َ
                                                                          ْ
                                                                                  َّٓ
                                                                                       ٌّ َ ْ
                                                                                              َ ْ ٓ َ
                                                                         ُ َ َ
                                                                   ﴾ ِمورحملاو لِئاسلِل قح مهِلاوما  ۪فو ﴿
                                                                                            ِ
                                                                                ِ
                                                 “Onların mallarında muhtaç ve yoksullar için bir hak
                                              vardır.” 63
                                                 Zengin,  fakirin  bu  hakkını  ödemek  mecburiyetindedir.
                                              Bu nedenledir ki, Hz. Ebû Bekir (r.a.) halife olarak seçildiği
                                              zaman zekât vermeyi reddedenlerle savaşmıştır.
                                                 Zekâtın şahsi, sosyal, ekonomik pek çok fayda ve hik-
                                              metleri mevcuttur. Zekât, fakirliğin ortadan kalkmasında
                                              etkili bir yöntemdir. Aynı zamanda sosyal bir yardımlaşma
                                              sistemidir. İslam dinindeki zekât ve diğer maddi yardımlaş-
               Budanan bir ağacın daha fazla   ma şekilleri, zengin ile fakir arasında maddi açıdan doğa-
             meyve vermesini ve zekât ile     bilecek dengesizlikleri gidererek toplumda huzurun tesis
             benzerliğini düşününüz. Konuyu   edilmesini sağlar. Bu yüzden Rabbimiz, Peygamberimize
             arkadaşlarınızla tartışınız.     zekâtın zenginlerden toplanıp fakirlere dağıtılmasını em-
                                              retmiştir: “Onların mallarından kendilerini temizleyip tezkiye
                                              edeceğin bir sadaka (zekât) al...” 64

                            62  Buhârî, Zekât, 1.
                            63  Zâriyat suresi, 19. ayet.
                            64  Tevbe suresi, 103. ayet.


                                                       98
   31   32   33   34   35   36   37   38   39   40   41