Page 3 - Dinler Tarihi 3. Ünite
P. 3

DİNLER TARİHİ









                                İbrani terimi, Yahudiler tarafından kurucu atalar olarak kabul edilen Hz.
                                İbrahim, oğlu Hz. İshak ve torunu Hz. Yakub ile onların çocuklarını tanımlar
            İbrani
                                (bk. Tekvin 14/13; Tesniye, 26/5).




                                Yahudilere göre İsrail terimi, “Tanrı’yla uğraşan” anlamında Hz. Yakub’un
                                lakabıdır.  Hz.  Yakub,  kendini  "Tanrı  adamı"  olarak  tanıtan  birisiyle
            İsrail              güreşmiştir. Hz. Yakub’u yenemeyen bu kişi, "Tanrı’yla ve insanlarla güreşip
                                yendin. Artık sana Yakub değil İsrail denecek." diyerek onu kutsamıştır
                                (bk. Tekvin, 11/31; 12/9). Bu olaydan sonra İbraniler, Babil sürgününe (MÖ
                                587) kadar İsrail ve İsrailoğulları olarak anılır.


                                 Yahudi  terimi,  Babil  sürgünü  sonrası  ortaya  çıkmıştır.  Babil  halkı,
                                 Yahuda’dan  sürgün  edilen  İsrailoğullarını  "Yahudalı"  anlamında
            Yahudi               "Yahudi" olarak adlandırır (Baki Adam, Dinler Tarihi El Kitabı, s. 57). Bu
                                 tarihten  itibaren  İsrailoğulları,  Yahudi  olarak  anılmaya  başlanır.  Yahudi
                                 kavramından  türetilen  Yahudilik,  bu  tarihten  itibaren  Hz.  Musa’nın
                                 getirdiği dinin adı olmuştur.



                                 Musevi terimi, Hz. Musa’nın şeriatına bağlı kimse anlamındadır. Yahudiler,
            Musevi               Türkiye’de kendilerini "Musevi" olarak adlandırırlar (Baki Adam, Dinler Tarihi
                                 El Kitabı, s. 57). Örneğin "Türk Musevi Cemaati" veya "Türkiye Musevileri
                                 Hahambaşılığı" böyledir.







                                            KRONOLOJİK YAHUDİ TARİHİ
               •  Tevrat’ta  göçebe  bir  İbrani  şeklinde  nitelendirilen  (bk.  Tekvîn  14/13;  Tesniye,  26/5)  ve
                  Mezopotamya’da  yaşadığı  kabul  edilen  Hz.  İbrahim,  Tanrı’nın  vahyi  doğrultusunda
             Musa’ya Kadar (MÖ 1800-1300) Atalar Dönemi: Hz. İbrahim’den Hz.   •  Tevrat’ta Tanrı’nın Hz. İbrahim ile bir ahit yaptığı, kendisini ve soyunu bereketli kıldığı, Kenan
                  Ken'an topraklarına göç etmiş ve burada göçebe bir hayat sürmüştür (bk. Tekvîn, 11/31;

                  12/9).
               •  Kalabalık bir nesle sahip olacağına dair ilahî vaadin tecellisi olarak (bk. Tekvîn, 12/2; 13/16)
                  geç yaşta câriyesi Hâcer’den Hz. İsmail, ardından karısı Sâre’den Hz. İshak doğmuş, bu iki
                  oğlundan İsmailoğulları ve İsrailoğulları ortaya çıkmıştır.

                  topraklarını mülk olarak soyuna verdiği ifade edilmektedir (bk. Tekvîn, 12/2; 15/4-5, 18-21).
               •  Hz. İbrahim, Hz. İshak ve Hz. Yakub’dan meydana gelen üç büyük İbrânî atasının ve Yakub’un
                  on iki oğlunun hikayeleri, Hz. Yusuf’un Mısır sarayındaki yükselişi, Kenan’da baş gösteren
                  kuraklık yüzünden Yakub’un ve diğer oğullarının onun himayesinde Mısır’a yerleşmeleri ve
                  burada çoğalmaları Tevrat’ın Tekvin bölümünde ayrıntılı biçimde anlatılmaktadır.
               •  400  veya  430  yıllık  bir  süreye  denk  gelen  Mısır  Dönemi  (bk.  Tekvîn,  15/13;  Çıkış,  12/40),
                  İsrailoğulları’nın  geniş  bir  aileden  on  iki  kabilelik  kalabalık  bir  topluluğa  geçiş  sürecini
                  oluşturmaktadır.






                                                        49
   1   2   3   4   5   6   7   8