Page 4 - 12. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi 4. Ünite
P. 4
GÜNCEL DİNÎ MESELELER 4. Ünite
etmektedir. Karşılaşılan meselenin hükmü Kur’an’da bulunursa onunla amel edilir. Şayet aranan
hüküm Kur’an’da bulunamazsa veya Kur’an’da verilen hüküm yeteri kadar açık değilse sünnete
bakılır. Her iki kaynakta da konu ile ilgili hüküm bulunamazsa icmaya başvurulur.
BİLİYOR MUSUNUZ?
Dinî emir ve yasaklara muhatap olan kişinin söz, fiil ve davranışları hüküm bakımından
şöyledir:
FARZ: Yapılması kesin olarak gerekli davranışlardır. Yapılması sevaba, özürsüz olarak terki
günaha, inkârı ise dinden çıkmaya sebep olur.
VACİP: Yapılması farz seviyesinde olmayan fakat sünnetten daha kuvvetli olan dinî hükümler;
farz ile sünnet arasındaki dinî emirlerdir.
SÜNNET: Hz. Peygamber’in sözleri, davranışları ve sahabelerinin yapmış olduğu olumlu
davranışları onaylamasıdır.
MÜBAH: Mükellefin yapıp yapmamakta özgür bırakıldığı davranışlardır. Caiz ve helal
kavramlarının mübahla yakın anlam ilişkisi vardır.
MEKRUH: Yapılması dinen hoş karşılanmayan fakat kesin ve açık delillerle de yasaklanmayan
davranışlardır.
HARAM: Dinen sorumluluk çağına ulaşmış olan herkese, Allah’ın yapılmasını kesin olarak
yasakladığı söz ve davranışlardır.
(Zekiyyüddîn Şaban, Usûlü'l Fıkıh, s. 237-254.)
İcma, Hz. Muhammed’in (s.a.v.) vefatından sonra herhangi bir asırda müctehidlerin bir
meselenin dinî hükmü üzerinde ittifak etmeleridir. Müçtehidin ictihad yapabilmesi için Arap
dilini, Kur'an'ı ve sünneti iyi bilmesi gerektiği gibi üzerinde icmanın hasıl olduğu konuları
da iyi bilmesi gerekir. Çünkü güncel meselelerin çözümü için öne sürülen ilke ve yöntemler
zarûrât-ı diniyye adı verilen kesin emir ve yasaklara ayrıca Kur’an’a ve sünnete olduğu gibi İslam
âlimlerinin üzerinde icma ettiği esas ve hükümlere de ters düşmemelidir.
1
İslam alimleri bir mesele hakkında rastgele ve istedikleri gibi hüküm çıkaramazlar. Aksine
onların hüküm verirken takip edeceği yollar, faydalanacağı kaideler ve gözetecekleri ölçütler
vardır. İşte bu ölçütlerden bir diğeri de dinin gayesini esas almaktır. Âlimlere göre insanın
2
dünyada ve ahirette fayda elde etmesi için koruması gereken beş temel gaye vardır. Bunlar
zarûriyyât olarak ifade edilen dinin, hayatın (can), aklın, neslin ve malın korunmasıdır. İslam’ın
ortaya koyduğu çözümlerin temel amacı insanların din, hayat, akıl, nesil ve mal emniyetini
güvence altına almaktır. Bu kapsamda aklın korunması için alkollü içecekler, canın korunması
için adam öldürme; malın korunması için de hırsızlık yasaklanmış ve bu fiillleri işleyenler için
birtakım cezalar getirilmiştir.
1 Sabri Erturhan, Fıkıh Usulüne Giriş, s. 152.
2 Abdülkerim Zeydan, Fıkıh Usulü, s. 25.
99