Page 14 - 11. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi 5. Ünite
P. 14

5. ÜNİTE


               ma’nın Hıristiyanlığı resmî din olarak kabul etmesi, bu dinin daha hızlı yayılmasına zemin

               hazırlamıştır. Böylece Roma ve Bizans, Hıristiyanlığın en etkin merkezleri hâline gelmiştir.
               381 yılında yapılan İstanbul konsilinde bazı merkezlerdeki kiliselerin de otoritesi tanınmış
               ve Kutsal Ruh’un Tanrı olduğu kabul edilmiştir.

                      1054 yılında Roma (Katolik) ve İstanbul (Ortodoks) kiliselerinin bağımsızlığını ilan
               etmesi, Hıristiyanlar arasında en büyük ayrılığa yol açmıştır.  16. yüzyılda Protestanlık
                                                                          41
               hareketinin, Roma kilisesinin uygulamalarına karşı çıkması üzerine Hıristiyanlar arasında
               ikinci büyük ayrılma ortaya çıkmıştır. Hıristiyanlık, daha sonraki dönemlerde dünyanın

               çeşitli yerlerine yayılarak varlığını devam ettirmiştir.

                      Hıristiyanlığın İnanç Esasları
                      Hz. İsa (a.s.) zamanında Hıristiyanlığın belirlenmiş inanç esasları yoktur. Günümüz
               Hıristiyanlığının inanç esasları, Hz. İsa’dan (a.s.) sonra Pavlus tarafından belirlenmiştir.
               Pavlus’un belirlediği esaslar daha sonraki yıllarda Hıristiyan din adamları tarafından da
               kabul edilmiştir.
                      Hıristiyan inanç esaslarının en önemlisi teslis inancıdır. Üçleme anlamına gelen
               teslis, terim olarak Baba, Oğul ve Kutsal Ruh’tan meydana gelen Hıristiyan tanrı düşün-

               cesini ifade eder. Baba, mutlak güç sahibi olan tanrıdır. Oğul, tanrının oğlu olarak kabul
               edilen Hz. İsa’dır (a.s.). Kutsal Ruh ise ruhları idare eden tanrı gücüdür. Bu üç unsurdan
               Baba yaratıcı, Oğul kurtarıcı, Kutsal Ruh ise takdis edicidir. Hıristiyan inancına göre bu
               üçlü, özde bir olmasına rağmen ayrı ayrı üç şahıstır. 42
                      Hıristiyanların kutsal kitabı olan Kitab-ı Mukaddes, Ahd-i atik (Eski söz) ve Ahd-i
               ceditten (Yeni söz) oluşur. Yahudilerin kutsal metinleri olarak kabul edilen Ahd-i atik (Ta-
               nah), Hıristiyan kutsal kitabı Kitab-ı Mukaddes’in ilk bölümünü oluşturur. Hıristiyanlığın

               asıl kutsal metinleri olan Ahd-i cedit ise Kitab-ı Mukaddes’in ikinci bölümünde yer alır.
               Ahd-i cedidin içinde Matta, Markos, Luka ve Yuhanna İncilleri, Pavlus’un Mektupları, Di-
               ğer Mektuplar ve Yuhanna’nın Vahyi bölümleri bulunur.
                      Hz. İsa’nın (a.s.) sözleri, o hayatta iken yazıya geçirilmemiştir. Hıristiyan kutsal ki-
               tapları olan İncillerin Hz. İsa’dan (a.s.) sonra kaleme alındığı Luka İncili’nin giriş bölümün-
               de ifade edilmektedir. 43
                      Hz. İsa (a.s.), Hıristiyanlığın doğuş döneminde Hz. Musa (a.s.) şeriatına bağlı Ya-
               hudiler tarafından peygamber olarak kabul edilmiştir.     Görsel 5.11: Kitab-ı Mukaddes
               Günümüz Hıristiyanlığının kurucusu olan Pavlus döneminde ise Hz. İsa’nın (a.s.) tanrı

               olduğu görüşü kabul edilmiştir. Hıristiyanlara göre Hz. İsa (a.s.), tanrının sözü ve vahyin


               41 Mahmut Aydın, “Hıristiyanlık”, Yaşayan Dünya Dinleri, s. 91-93.
               42 bk. Kitabı Mukaddes, Yuhanna, 10/30; P. Luigi İannitto, Hıristiyan İnancı, s. 125-127.
               43 bk. Kitabı Mukaddes, Luka, 1/1-4.




                                                      129
   9   10   11   12   13   14   15   16   17   18   19