Page 16 - Akaid 4. Ünite
P. 16

MELEKLERE İMAN                        4. Ünite





               OKUMA PARÇASI

                               HZ. PEYGAMBERİMİZE (S.A.V) İLK VAHY’İN GELİŞİ

            Hz. Aişe radıyallahu anhâ anlatıyor:           -  Nefsim  hususunda  korktum!,  dedi.  Hz.
            “Resulullah  aleyhissalâtu  vesselâm’a  va-  Hatice de:
            hiy olarak ilk başlayan şey uykuda gördüğü   - Asla korkma! Vallahi Allah (c.c) seni ebe-
            salih  rüyalar  idi.  Rüyada  her  ne  görürse  diyen rüsvay etmeyecektir. Zira sen, sıla-i
            sabah aydınlığı gibi aynen vukua geliyor-    rahimde  bulunursun,  doğru  konuşursun,
            du. (Bu esnada) ona yalnızlık sevdirilmiş-   işini  göremeyenlerin  yükünü  taşırsın.  Fa-
            ti. Hira mağarasına çekilip orada, ailesine  kire yardım edersin. Misafire ikram eder-
            dönmeksizin birkaç gece tek başına kalıp  sin.  Hak  yolunda  zuhur  eden  hadiseler
            tahannüs’de     bulunuyordu.    -Tahannüs  karşısında  (halka)  yardım  edersin,  dedi.
            dünyadan  uzaklaşıp  tefekkür  etmek  ve  Sonra Hz. Hatice, Aleyhissalâtu vesselâm’ı
            inzivaya çekilmek demektir.- Bu maksad-      alıp Varaka İbnu Nevfel İbni esed İbni Ab-
            la  yanına  azık  alıyor,  azığı  tükenince  Hz.  di’l-Uzzâ  İbni  Kusay’a  götürdü.  Bu  zat,
            Hatice  radıyallahu  anha’ya  dönüyor,  yine  Hz.  Hatice’nin  amcasının  oğlu  idi.  Cahili-
            aynı şekilde azık alıp tekrar gidiyordu. Bu  ye devrinde Hristiyan olmuş bir kimseydi.
            hal, kendisine Hira mağarasında ilk vahiy  İbranice  (okuma)  yazma  bilirdi.  İncil’den,
            gelinceye  kadar  devam  etti.  Bir  gün  ona  Allah’ın  dilediği  kadarını  İbranice  olarak
            melek gelip:                                 yazmıştı. Gözleri âmâ olmuş bir ihtiyardı.
             - Oku!, dedi. Aleyhissalâtu vesselâm:       Hz. Hatice kendisine:
              -  Ben  okuma  bilmiyorum!  cevabını  ver-    -  Ey  amcamoğlu!  Kardeşinin  oğlunu  bir
            di.  (Aleyhissalâtu  vesselâm  hâdisenin  dinle, ne söylüyor! , dedi. Varaka Aleyhis-
            gerisini  şöyle  anlatır:  Ben  okuma  bilmi-  salâtu vesselâm’a:
            yorum  deyince)  melek  beni  tutup  kucak-    -  Ey  kardeşimin  oğlu!  Neler  görüyor-
            ladı, takatım kesilinceye kadar sıktı. Sonra  sun?  diye  sordu.  Aleyhissalâtu  vesselâm
            bıraktı. Tekrar:                             gördüklerini anlattı. Varaka da ona:
             - Oku!, dedi. Ben tekrar:                     -  Bu  gördüğün  melektir.  O,  Hz.  Musa’ya
              -  Okuma  bilmiyorum!,  dedim.  Beni  ikinci  da inmiştir. Keşke ben genç olsaydım (da
            defa kucaklayıp takatım kesilinceye kadar  sana yardım etseydim); keşke, kavmin seni
            sıktı.  Sonra  tekrar  bıraktı  ve:  “Oku!”  dedi.  sürüp çıkardıkları vakit hayatta olsaydım!,
            Ben  yine:  “Okuma  bilmiyorum!  ”  dedim.  dedi. Resulullah aleyhissalâtu vesselâm:
            Beni tekrar alıp üçüncü sefer takatım kes-     -  Onlar  beni  buradan  sürüp  çıkaracaklar
            ilinceye kadar sıktı. Sonra bıraktı ve:      mı?, diye sordu. Varaka:
             - Ey insan! Yaratan Rabb’inin adıyla oku! O,    -  Senin  getirdiğin  gibi  bir  din  getiren  hiç
            insanı basit bir yumurta hücresinden (alak)  kimse  yok  ki  ona  husumet  edilmemiş
            yarattı.  Oku!  Unutma  ki  Rabb’in  sonsuz  olsun!  O  güne  yetişirsem,  sana  elimden
            lütuf ve kerem sahibidir. O Allah ki kalem  gelen  yardımı  yaparım!  dedi.  Ancak  çok
            ile yazmayı öğretendir. insana, Peygamber  geçmeden Varaka vefat etti.”
            ve Kitap göndererek ona bilmediği her şeyi
            öğreten O’dur.” (Alâk 1-5.) dedi.                  (Buhârî, Bed’ü’l-vahy, 1; Müslim, İman 252; Tirmizi,
            Resulullah aleyhissalâtu vesselâm bu va-                                     Menakıb, 13.)
            hiyleri öğrenmiş olarak döndü. Kalbinde bir
            titreme (bir korku) vardı. Hatice’nin yanına
            geldi ve:
              -  Beni  örtün,  beni  örtün!,  buyurdu.  Onu
            örttüler. Korku gidinceye kadar öyle kaldı.
            (Sükûnete  erince)  Hz.  Hatice  radıyallahu
            anhâ’ya, başından geçenleri anlattı ve:


             84
   11   12   13   14   15   16   17   18   19