Page 14 - Akaid 4. Ünite
P. 14

MELEKLERE İMAN                        4. Ünite



                 Şeytanın,  insanın  baş  düşmanı  olduğu
            Kur’an’da birçok ayette belirtilmiştir:     N     NOT EDELİM
                 “Allah’ın size rızık olarak verdiğinden yi-  “Ey  Âdemoğulları!  Ben,  size,  şeytana
            yin de şeytanın adımlarına uymayın. Çünkü o,   kulluk etmeyin. Çünkü o, sizin için apaçık
            sizin için apaçık bir düşmandır.”  Onun için de   bir düşmandır. Bana kulluk edin. İşte bu
                                        64
            insanları  aldatmak,  şüpheye  düşürmek,  kötü   dosdoğru yoldur, diye emretmedim mi?”
            işleri  güzel  göstermek,  içki,  kumar  ve  fuhuş                  (Yâsîn suresi, 60. ayet.)
            gibi eylemleri sevdirmek gibi birtakım hile ve
            tuzaklara başvurur.  Allah (c.c), Kur’an’da birçok yerde şeytanın bu hile, tuzak ve vesveseleri-
                             65
            ne karşı müminleri uyarmıştır. Yüce Allah “Şeytanın hâkimiyeti, sadece onu dost edinenler ve
            Allah’a ortak koşanlar üzerindedir.”  buyurarak iman edip Allah’a (c.c) sığınan ve ona tevekkül
                                             66
            eden müminler üzerinde onun bir etkisinin olamayacağını şu şekilde haber vermiştir:“Gerçek şu
            ki şeytanın, inanan ve yalnız Rablerine tevekkül eden kimseler üzerinde bir hâkimiyeti yoktur.”
                                                                                                 67
             Y        YORUMLAYALIM

                “İş bitirilince şeytan da diyecek ki: Şüphesiz Allah, size gerçek olanı söz verdi. Ben
               de size söz verdim ama yalancı çıktım. Zaten benim sizi zorlayacak bir gücüm yoktu.
               Ben sadece sizi çağırdım, siz de hemen bana geliverdiniz. O hâlde beni kınamayın,
               kendinizi kınayın. Artık ben sizi kurtaramam, siz de beni kurtaramazsınız. Şüphesiz
               ben, daha önce sizin, beni Allah’a ortak koşmanızı kabul etmemiştim. Şüphesiz, za-
               limlere elem dolu bir azap vardır.”
                                                                              (İbrahim suresi, 22. ayet.)
                Siz de yukarıdaki ayetten hareketle insanların şeytanla imtihanını ve şeytanın
                insanlar üzerindeki etkisini irade ve sorumluluk kavramları çerçevesinde arka-
                daşlarınızla birlikte yorumlayınız.


                 “Şüphe yok ki Allah’a karşı gelmekten sakınanlar, kendilerine şeytandan bir vesvese do-
            kunduğu zaman iyice düşünürler (derhal Allah’ı hatırlarlar da) sonra hemen gözlerini açarlar.” 68
                 Kur’an onun soyundan olsun, insan cinsinden olsun onunla aynı rolü üstlenenleri de “şeytan”
            olarak nitelemektedir: “De ki: İnsanların kalplerine vesvese sokan, (insan Allah’ı andığında) pu-
            suya çekilen cin ve insan şeytanının şerrinden insanların Rabb’ine, insanların Meliki’ne (mutlak
            sahip ve hâkimine) insanların ilahına sığınırım!” 69
                 Şeytanın gücü insanın irade ve ahlakî zayıflığıyla doğru orantılıdır. Şeytan, insanın zaafların-
            dan ve nefsanî arzularından faydalanıp onu etkisi altına almaya çalışır. Bunun için de önce ona Al-
            lah’ı (c.c) unutturur. Allah’ı (c.c) unutan kişinin, şeytanın hâkimiyeti altına gireceği Kur’an’da açıkça
            beyan edilmektedir.  Allah Teala eşyayı zıtlarıyla birlikte yaratmıştır ki biri diğerinden ayırt edile-
                              70
            bilsin ve aralarındaki fark insanlar tarafından anlaşılabilsin. Şeytan da yaratıkların en temiz ve en
            şereflilerinden biri olan hak ve hayrı tavsiye eden meleklerin varlığına zıt yaratılmıştır. 71
                 Netice olarak kâinat var oldukça hak ile bâtılın, iyi ile kötünün mücadelesi devam edecektir.
            Bu mücadelede iyiliğin ve itaatin destekçisi melek, kötülüğün ve isyanın destekçisi şeytan olacak,
            insanın imtihanı ise, iyi ve kötüden oluşan bu mücadelede kendisine verilen irade gücünü kullana-
            rak hayra yönelip meleğin tarafında mı, yoksa şerre yönelip şeytanın tarafında mı olacağına karar
            vermek olacaktır.
            64. En’âm suresi, 142. ayet; Yusuf suresi, 5. ayet; Yâsîn suresi, 60. ayet.
            65. bk. Lokmân suresi, 33. ayet; Sebe suresi, 20. ayet; Ankebut suresi, 38. ayet; Mâide suresi, 91-92. ayetler.
            66. Nahl suresi, 100. ayet; Hicr suresi, 41. ayet.
            67. Nahl suresi, 99. ayet.
            68. Araf suresi, 201. ayet.
            69. bk. Nâs suresi, 1-6. ayetler; En’âm suresi, 112. ayet.
            70. bk. Mücâdile suresi, 19. ayet.
            71. A.Saim Kılavuz, İslam Akaidi ve Kelama Giriş, s. 329.

             82
   9   10   11   12   13   14   15   16   17   18   19