Page 14 - Osmanlı Türkçesi 10. Sınıf 6. Ünite
P. 14
130 ALTINCI ÜNİTE
bazen de "Vaktinde kılınan namaz, ana babaya iyilik
ve cihat, Allah’a en sevimli gelen ibadetlerdendir.",
"Zamanında namaz kılmaya gayret edin.", "Ölmeden
tövbeye gayret edin." mealindeki hadisler, bazen de
kelimeitevhit, kelimeişehadet olurdu. İsm-i celal, ism-i
nebi, ciharyâr-ı güzin ile Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin isim-
leri cami ve mescitlerin mutlaka bulunması gereken
hüsnühat levhalarıdır.
Osmanlıda evlerin girişine Cenabıhakk’ın isimlerin-
den "Ya Hafız: Ey Koruyucu" konulması güzel bir gele-
nekti. Aynı şekilde evlerin içine Hz. Peygamberin fiziki
Rika
ve ahlaki vasıflarından bahseden hilye-i şerif asılması
bir anane hâlini almıştı. Bu hilyenin, haneyi ve halkını
musibetlerden uzak tuttuğu inancı yaygındı.
Yazı, başlangıcından itibaren, nesilden nesile bü-
yük bir dikkat ve gayretle geliştirilerek güzel sanatlar
seviyesine yükseltilmiştir. Daha Abbasiler zamanında
İbn Mukle (ö. 328/940) isimli sanatkâr, harf şekillerini
belli ölçülere bağladı. Yazıyı düzene koyarken nokta,
elif ve daireyi ölçü olarak aldı. Noktayı harflerin boyu,
elifi dik harflerin boyu, daireyi ise çanak şeklindeki harf-
lerin genişliği için ölçü olarak koydu. Böylece aklam-ı
sitte denilen altı çeşit yazıyı (sülüs, nesih, reyhani, mu-
hakkak, tevkii ve rıkaa’) ölçü içerisine alıp düzene
soktu. Osmanlı yazı sanatında bir harfin diğer harfe
Reyhani
olan nispeti, satırda duruşu, meyli ve kalemin cereya-
nı estetik unsurlarını oluşturur. Bunun yanında kâğıdın
rengi, mürekkebin tonu, sayfaların düzeni bu estetiği
tamamlayan hususlardır. Özellikle celi yazıda istif öne
çıkmaktadır. Yazıyı oluşturan harflerin dağılımı, yani
espas, leke dağılımı yazının can damarını oluşturmak-
tadır. Yazıda harfin okuyuşu bozmayacak yere, gözü
rahatsız etmeyecek şekilde yerleştirilmesi, bunun ya-
nında harfin ölçüsünde olması estetik kurallardandır.
Bütün bu hususları Osmanlı hattatlarının meydana
getirdikleri eserlerde görmek mümkündür. Bunun için
İstanbul’da tarihî mekânları gezerken dikkatli olmak
yeterli olacaktır.
Süleyman Berk, Standard Dergisi
Muhakkak (Düzenlenmiştir.)