Page 13 - Osmanlı Türkçesi 10. Sınıf 6. Ünite
P. 13
ALTINCI ÜNİTE 129
Okuma Metni
GÜZEL YAZI ÜZERİNE
Hüsnühat, kelime olarak "güzel yazı" anlamına gel-
mektedir. Istılah olarak ise İslam yazısının estetik endi-
şelerle birlikte yazılması manasına gelir.
Arap yazısı başlangıçta çok iptidai olduğu gibi ha-
reke ve birbirine benzeyen harf şekillerini ayıran nok-
talardan da mahrumdur. Bütün bunlar Arap yazısına
sonradan ilave edilmiştir. İlk iki asırda yazının imla geli-
şimi üzerinde durulmuş ancak ondan sonra estetik ya-
pısıyla ilgili gelişmeler başlamıştır.
Aslında başlangıcından itibaren yazı estetiği üzerin-
de çalışmalar yapılmış, basit de olsa birtakım kaideler
konmuştur. Hz. Ali kâtibine, "Mürekkebini karıştır, kale-
Sülüs min ucunu uzun tut, satırlar arasında tenasübe riayet
et." demek suretiyle yazı ile alakalı ilk estetik kaideleri
beyan etmiştir. Estetik kaidelerine dikkat edilerek yazıl-
mış bir yazı, aynı zamanda doğru ve okunaklı bir yazı
anlamına da gelir.
"Allah güzeldir ve güzeli sever." mealindeki kutsi ha-
dis, insanın eşyaya bakış açısının ne olması gerektiğini
ortaya koyan güzel bir tespittir. İnsan hayatında var
olan her şeyin güzel olmasına dikkat gösterilmesi, şu-
urlu insan için gerekli bir hedeftir. Kur’an-ı Kerim ve Hz.
Peygambere ait her türlü hususun tespiti, güzel sözlerin
insanlara yazı ile aktarılmasında kullanılan yazıya da
metin kadar özen gösterilmesi Müslümanların hedefle-
rinden olmuştur.
Nesih
Aslında güzel yazıda, sözün güzelinin kullanılması,
Osmanlı yazı sanatındaki estetiğin ana unsurunu oluş-
turmuştur. Genellikle cami ve mescit giriş kapılarına,
"Oraya güven içinde esenlikle girin." ve "Selam size,
hoş geldiniz! Temelli olarak buraya girin." mealindeki
ayetler, içerilere ise Kur’an ve hadislerden güzel nasi-
hatler müminlerin nazarına verilir. Bu bazen "Ölünceye
kadar Rabbine kulluk et.", "Dikkat edin, kalpler ancak
Talik Allah’ı anmakla huzura kavuşur." mealinde ayetler