Page 14 - 8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi 4. Ünite
P. 14
4. ÜNİTE
İslam dini akrabalık bağlarına önem vermiş ancak bu bağların adalet ilkesinin
önüne geçmesini kesinlikle istememiştir. Örneğin; Bedir Savaşı’nda esirler arasın-
da Hz. Muhammed’in (s.a.v.) amcası Abbas da vardı. Esirler tazminat ödeyerek öz-
gürlüğüne kavuşabiliyordu. Abbas, Hz. Muhammed’in amcası olduğu için tazminat-
sız salıverilmesi teklif edilmişti. Hz. Peygamber (s.a.v.), “Hayır, böyle bir şey olamaz,
onun ödemek zorunda olduğu tazminatın bir dirhemi bile bağışlanamaz.” demişti.
23
Hz. Muhammed (s.a.v.), hüküm verirken hangi dinden olursa olsun insanlar ara-
sında adaleti gözetmiştir. Ebu Hadrad adlı sahabi, bir Yahudi’den borç almıştı. An-
cak Ebu Hadrad söz verdiği süre içinde borcunu ödeyememişti. Bu sahabi borcunu
ödemek için alacaklıdan süreyi uzatmasını istediyse de adam buna razı olmadı. Hz.
Muhammed (s.a.v.) durumdan haberdar olunca Ebu Hadrad’dan elindeki bazı mal-
zemeleri satarak borcunu ödemesini, alacaklıyı mağdur etmemesini söyledi. 24
YORUMLAYALIM
Hakların gözetilmesi toplum
huzuruna ne gibi katkılar sağ-
lar? Yorumlayınız.
Hz. Peygamber Müslüman’ın en önemli özelliğinin adalet ve güvenilirlik olduğu-
nu bildirmiştir. O, “... Hak sahiplerinden yana çıkıp hakkın yerini bulmasına yardımcı
olanlar, insanların en hayırlılarıdır. İçinde zayıf kimselerin incitilmeden hakkını alama-
dığı bir toplum yükselemez.” buyurmuştur. Çünkü haksızlık, toplumsal karışıklığa
25
ve çatışmaya neden olur ve böyle toplumlarda kimse kendini güvende hissedemez.
Bir toplumda adalet yerleşir ve hak sahibinin hakkı korunursa o toplum huzurlu ve
güçlü olur. Bizler de Hz. Muhammed’in (s.a.v.), adaletin hakim olduğu bir toplum
meydana getirme hususundaki hassasiyetini örnek almalı ve onun gibi adil olmaya
çalışmalıyız.
23 Buhâri, Megazi, 64.
24 bk. İbn Mâce, Sadakat, 17.
25 Ahmed b. Hanbel, III, s. 423.
103