Page 30 - Tezhib 1. Ünite
P. 30

1. ÜNİTE


            5. Renk Çalışmaları

            Tezhib Sanatında Rengin Önemi

            Türk süsleme sanatlarında toprak boyalar kullanıldığı için renkler solmamıştır. Kullanılan
          renklerde toprak kırmızısı, lâl, mavi, yeşil renkleri baskındır. Tezhib sanatında toprak boya,
          kullanılmadan önce su ile eritilirdi. Boyaların sabit olması için ise 18. yüzyıla kadar içine yumurta
          sarısı ilave edilmiştir. Yumurta sarısı karıştırılmış boyalar sabit ve parlak olduğu gibi, resimlerde
          kabarıklık meydana getirir ki bu makbul sayılır. Ancak yumurta sarısı ile hazırlanan boyalarda,
          her kullanılışta taze yumurta sarısı karıştırılmış boya kuruduktan sonra tekrar karıştırılamayacağı
          için ikinci defa kullanılmaz. Bu yüzden sonraları yumurta sarısı kullanmaktan vazgeçilmiş onun
          yerine tutkal kullanılmıştır. Bu teknikte önce tutkal suda eritilir ve içine iki damla üzüm suyu
          karıştırılır. Bu şekilde yapılan boyalar kuruduktan sonra istenildiği zaman tekrar su ile eritilebilmiş
          ve kullanılabilmiştir. Tutkal suyuna saf pekmez veya üzüm suyu karıştırıldığında boyalarda bir
          parlaklık meydana gelmektedir. Ayrıca tutkal yerine Arap zamkı da kullanıldığı görülmektedir.
          Ancak bu tarzdaki boyalar hem parlak olmaz hem de zamanla kararır,  Bu yüzden tezhibte
                                                                                  1
          tasarımlarını renklendirmede, toprak boyalardan ziyade ithal guaj boyalar kullanılmaktadır.
            Tezhibte kullanılan motifler ve renkler rastgele seçilmemiş, hepsinin birer sembolik anlamı
          olduğu gibi bilinçli olarak seçilerek kullanılmıştı. Örneğin tezhib mavisi sonsuzluğu, altın ise
          güneşi simgeler. Türk sanatçısı tabiattan gözlemlediğini, hissettiğini, duyguları, inançları değer
          yargıları ve yaşadığı çevrenin kendinde bıraktığı izleri toplayarak, hissederek sanat eserinde
          mesajlar vermek istemiştir.
            Altın  ve  mavi  rengin  ihtişamını  16.  yüzyılda  imparatorluğun  zirvede  olduğu  dönemde
          görüyoruz. Tezhib sanatı, 18. yüzyılın ortalarından itibaren Avrupa’dan gelen Neo Klasizm
          sanatın tesiri altına girmeye başlamıştır. Bu dönemde barok ve rokoko sanatına hâkim en
          önemli faktörlerden olan ve Osmanlı tezhib sanatında o devre kadar hiç görülmeyen ışık
          gölge kontrası karşımıza çıkmakta; renklerin koyulu açıklı kullanımı, bezemeye perspektif
          vererek derinlik kazandırmaktadır.

            Tezhib  sanatında  kullanılan  renklere,  devirlere  göre  baktığımızda  şu  tabloyu  görürüz:
          Selçuklularda ağırlıklı renk altın, mavi ve kızıl kahve renkleridir. Fatih dönemi tezhibinde ise,
          karakteristik Fatih devri mavisi, beyaz, yeşil, siyah ve sülüyen (turuncu) renkleri ağırlıklıdır.
          II. Bayezid tezhibinde altın üzerine altın ile yapılan süslemeler ve mavi ile altın dengesi
          hâkimdir.  16.  yüzyıl  Klasik  Dönem’de  başlıca  renk  lacivert  ve  altındır,  motiflerde  ise
          hemen hemen bütün renkler denenmiştir. 17. yüzyılda altının zeminde bol kullanıldığını
          görüyoruz. Barok ve rokokoda ise  bol ışıklı gölgeli, canlı renkler kullanılmıştır.



              BİLGİ KUTUSU
              RENK NEDİR?
              Rengi, ışığın dalga uzunluğuna göre gözümüz vasıtasıyla bizde uyardığı bir his olarak tarif edebiliriz.  Bu tarife
           dayanarak sarı, yeşil vs. gibi solar specturumu teşkil eden bölümleri, karakter ve hüviyetlerini ayırt etmek üzere
           kullandığımız terimlere de renk deriz.
              Işık hüzmesinin prizmadan geçirildiği vakit verdiği 7 renge “solar spectrum” denir.
              Işık hüzmesinin üç ana rengi şunlardır: KIRMIZI (Karmen kırmızısı), MAVİ (Prusya mavisi), SARI (Limon
           sarısı). Bunlara birinci derecedeki renkler denir.
              Üç ana renk dışındaki herhangi bir renk, ana renkleri birbiriyle karıştırmakla mümkün olur. Örneğin,



          1  Martin Lings. The Quranic Art of Calligraphy and Illumination. England 1976, s.75.

                                                       40
   25   26   27   28   29   30   31   32   33   34   35