Page 16 - AİHL Temel Dini Bigiler 3. Ünite
P. 16
3. ÜNİTE
AÇIKLAYALIM Muhabbet
Bir gün Resulullah Efendimiz te- Peygamber Efendimize karşı vazifelerimizden biri
bessüm ederek sahabilerin yanı- ona muhabbet beslememizdir. Allah (c.c.) Müslüman-
na gelir ve Hz. Cebrâil’in şu müj- ların peygamber sevgisini şöyle açıklar: “Peygamber
mü’minler nazarında kendi canlarından daha önce ge-
deyi verdiğini bildirir: lir…” Allah Resulü (s.a.v.) bu seviyeyi hakiki iman ola-
70
“Yâ Resulallah! Ümmetinden rak açıklamıştır: “Nefsim kudret elinde olan Allah’a ye-
biri sana bir salat getirdiğinde, min olsun ki, sizden biriniz, ben kendisine; anasından,
benim onun günahlarının bağış- babasından, evladından ve bütün insanlardan daha se-
71
lanması için on defa istiğfâr et- vimli olmadıkça gerçek anlamda iman etmiş olamaz.”
mem, o kimsenin sana bir selam Peygamberimiz kendisini çok seven kimseler ile ilgili şu
müjdeyi vermiştir: “Ümmetim içinde beni en çok seven-
göndermesi hâlinde, benim ona lerin bir kısmı benden sonra gelenler arasından çıkacak-
on selam vermem seni sevindir- tır. Onlar beni görebilmek için mallarını ve ailelerini fedâ
mez mi?...” etmeye can atarlar.” buyurmuştur.
72
Nesâî, Sehv, 55/1293.
Yukarıdaki hadisi Peygamberimi- Müslüman bir kimse Peygamber (s.a.v.) muhabbe-
ze salâtın önemi açısından yo- tinin tabii bir sonucu olarak onun ehl-i beytini de sev-
rumlayınız. melidir. Çünkü bir kimseye duyulan sevgi, onun sevdiği
şeyleri de sevmeyi gerektirir. Buna en layık olan da Pey-
gamber Efendimizdir. Bu konuda Peygamberimiz (s.a.v.)
şöyle buyurmuştur: “Allah Teâlâ’yı, size nimetler verdiği
için sevin. Beni, Allah’ı sevdiğiniz için sevin. Ehl-i beytimi
de beni sevdiğiniz için sevin!” Bu hadisten, ehl-i beyt
73
sevgisinin Allah (c.c.) ve Resulü’nü (s.a.v.) sevmenin ge-
reği olduğu anlaşılmaktadır.
OKUMA PARÇASI
Sahabilerin her biri Efendimizi (s.a.v.) çok severdi. Resulullah (s.a.v.) kendisine seslen-
diğinde “Anam babam sana feda olsun buyur ey Allah’ın Resulü” diyerek sevgilerini dile
getirirlerdi. Onlar içerisinde Hz. Ebu Bekir (r.a.) en önde olanlardandı. Hicret sırasında Sevr
Mağarası’na doğru giderken Efendimizin (s.a.v.) kâh önünde, kâh arkasında yürüyordu. Re-
sulullah (s.a.v.) niçin böyle yaptığını sorunca şöyle demişti: Yâ Resulallah! Arkanızdan yeti-
şebileceklerini düşünüyor, arkadan yürüyorum; ileride pusu kurup bekleyebileceklerini dü-
şünüyor, önünüzden yürüyorum!” Geceleyin mağaraya ulaştıklarında, Efendimize (s.a.v.) bir
şey olmaması için önce Hz. Ebu Bekir (r.a.) içeri girdi. Her yeri eliyle yokladı. Üst elbisesini
çıkararak parçaladı ve delikleri onunla kapattı. Son deliğe elbisesi yetmeyince oraya da to-
puğunu koyup Efendimizi (s.a.v.) içeri davet etti. Sabah olduğunda, Resulullah (s.a.v.), arka-
daşının üst elbisesini göremeyince, hayretle elbisesini sordu. O da gece yaptıklarını anlattı.
Bu sevgi ve onun gereği olan fedakarlık karşısında, çok duygulanan Allah Resulü (s.a.v.),
ellerini kaldırarak Hz. Ebu Bekir (r.a.) için dua etti.
Hakim, Müstedrek, III, 7/4368.
70. Ahzâb suresi, 6. ayet.
71. Buhârî, İman, 8.
72. Müslim, Cennet, 12.
73. Tirmizî, Menâkıb, 31/3789.
88