Page 22 - 9. Sınıf Peygamberimizin Hayatı 4. Ünite
P. 22

PEYGAMBERİMİZİN HAYATI





                                                     BİR  HADİS


                                                                             ِ
                                                                  ِ
                                              ِ
                              فلخا دعو اَذاو بَذك ثدح اَذا ثلث  ِ قفانمْلا ةيآ
                                َ َ ْ َ
                                                                     ٌ َ َ
                                                                                    ُ
                                       َ
                                                      َ َ َّ
                                                                               َ
                                               َ َ
                                                              َ
                                                                                     َ
                                        َ َ
                                                                                ُ
                                                          ِ
                                                                 ِ
                                                 ناخ نمتؤا اَذاو
                                                           ُ ْ
                                                  َ َ
                                                        َ
                                                                   َ
                      “Münafığın alameti üçtür: Konuşunca yalan söyler, söz verince sözünden
                      cayar, kendisine bir şey emanet edildiğinde ihanet eder.”
                                                                             (Buhârî, İman, 24.)
                  Allah Resulü (s.a.v.)  bir hasta ziyareti esnasında aralarında Abdullah b. Übey b. Selül’ün de
                  olduğu bir kalabalığın yanından geçerken Abdullah kaftanıyla burnunu kapatmış ve kaba
                  bir şekilde “Toz kaldırmayın.” demiştir. Buna rağmen Rahmet Elçisi bineğinden inmiş, se-
                  lam verip içinde bulunduğu topluluğu İslam’a davet etmiş ve Kur’an okumuştu.  Abdullah
                  b. Übey ise Peygamber Efendimize “Ey kişi! Bu anlattıkların doğruysa ne güzel! Fakat sen
                  meclisimizde bizi rahatsız etme. Bunları sana gelenlere anlat.”  diyerek İslam’ın tebliğin-
                                                                            46
                  den duyduğu rahatsızlığı ortaya koymuştu.
                                                    Abdullah b. Übey, Uhud Gazvesi’nde sözüne itibar
                                                    edilmediğini bahane ederek idaresindeki üç yüz ki-
                                                    şiyle orduyu terk etmiş ve üç bin kişilik müşrik ordu-
                                                    su  karşısında  Müslümanları  yardımsız  bırakmıştı.
                                                                                                   47
                                                    Müstalikoğulları  Gazvesi’nde  de  bu  tutumunu  sür-
                                                    dürmüş,  muhacirler  hakkında  yakışıksız  ifadelerde
                                                    bulunarak ordu içinde bozgunculuk yapmıştı. Abdul-
                                                    lah  b.  Übey’in  aleyhinde  gelişen  infiali  ancak Allah
                                                    Resulü (s.a.v.)   dindirebilmişti.  Böylece  Resulullah (s.a.v.) ,
                                                    münafıkların  ordu  içerisinde  kargaşa  çıkarmasına
                                                    fırsat vermediği gibi bizzat uygulaması ile de müna-
                          Görsel 4.14
               Gerçek yüzünü gizleyen kişi: Münafık  fıklara karşı takınılması gereken tavrı göstermiştir. 48

                                                    Uzak  yerlerde  oturan  Müslümanların  Mescid-i  Ne-
                  bi’ye gelemediklerini öne süren münafıklar bir mescit inşa etmişler ve bu mescitte Hz. Pey-
                  gamber’in namaz kıldırmasını talep etmişlerdi. Ancak onların niyeti bir ibadet yeri edinmek
                  değildi. Münafıklar, Mescid-i Nebi’ye alternatif olmasını arzu ettikleri bu yeri nifak hareketle-
                  rinin üssü hâline getirmek istemişlerdi. Kur’an’da “Mescid-i Dırar” olarak geçen bu yerin iç
                  yüzünü Allah (c.c.)  Tebük Seferi dönüşü, elçisine haber verdi. Bunun üzerine Resulullah da (s.a.v.)
                  bu mescidi yıktırarak münafıkların orada İslam aleyhine örgütlenmelerini engellemiştir. 49

                  46  bk. Buhârî, İsti’zân, 20.
                  47  İbn Hişâm, es-Sîre, C 3, s. 67-70.
                  48  Vâkıdî, Meğâzî, C 2, s. 415-425.
                  49  bk. Tevbe suresi, 107-110. ayetler; İbn Hişâm, es-Sîre, C 4, s. 173-174.


                    114
   17   18   19   20   21   22   23   24   25   26   27