Page 8 - 8. Sınıf Peygamberimizin Hayatı 3. Ünite
P. 8
3. ÜNİTE PEYGAMBERİMİZ VE SOSYAL HAYAT
Rabb'im Buyurdu Ben Dinledim
Mekke'de sahip oldukları tüm varlıklarını bırakarak Medine'ye göç eden muhacire ensar ku-
cak açmış, sahip oldukları her şeyi muhacir kardeşleri ile paylaşmışlardır. Yaptıkları bu büyük
fedakârlık Kur'an-ı Kerim'de şu şekilde övülmüştür:
“Daha önceden Medine'yi yurt edinmiş ve gönüllerine imanı yerleştirmiş olan kimseler,
göç ederek kendilerine gelenleri severler ve onlara verilenlerden dolayı içlerinde bir ra-
hatsızlık hissetmezler. Zaruret içinde bulunsalar bile onları kendilerine tercih ederler.
Kim nefsinin cimriliğinden korunursa işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.”
(Haşr suresi, 9. ayet.)
Mescid-i Nebi’nin İşlevi: Peygamberimiz (s.a.v.) hicret ettikten sonra Medine’de bir mescit yaptır-
mıştır. Mescid-i Nebi adındaki bu mescit sadece ibadet için kullanılmamış, eğitim, kimsesizlerin
ihtiyaçlarını karşılama gibi pek çok sosyal işlevi de yerine getirmiştir:
Beş vakit namazın, cuma ve bayram namazlarının kılındığı bir ibadethane,
Eğitim görülen bir okul,
Davaların görüldüğü bir mahkeme,
Savaş sırasında yaralıların tedavi gördüğü bir hastane,
Şehir dışından gelenlerin ağırlandığı bir misafirhane,
Önemli konuların konuşulduğu bir toplantı salonu,
Kimsesiz insanların kaldığı ve ihtiyaçlarını karşıladığı bir yer olarak kullanılmıştır.
Suffe: Hz. Peygamber, Mescid-i Nebi'yi inşa ettirirken Medine'de evleri ve kalacak yakınları ol-
mayan, kimsesiz, fakir sahabilerin barınması için özel bir bölüm yaptırmıştır. Burası zamanla bir
eğitim kurumu haline gelmiş, bu okula “Suffe Okulu” adı verilmiştir. Burada kalan ve çoğunluğu
muhacirlerden oluşan topluluğa ise “Ashâb-ı Suffe" denilmiştir. Ashâb-ı Suffe’nin ihtiyaçları Re-
sul-i Ekrem (s.a.v.) ve zengin sahabiler tarafından karşılandığı için bu müminler “Müslümanların
misafirleri” diye de isimlendirilmiştir. Gerek muhacirlerden gerekse sonradan İslam'ı kabul edip
16
Medine'ye hicret edenlerden yoksul, bekâr ve yakını bulunmayan sahabiler burada kalmışlardır.
Geçimlerini sağlayabilecekleri bir işleri olmayan Ashâb-ı Suffe'nin geçimiyle bizzat ilgilenen Resu-
lullah (s.a.v.) akşam olunca karınlarını doyurmak için onları birer ikişer ashaba dağıtmış, kalan-
ları da kendi evine götürmüştür. Bu uygulama Müslümanların maddi durumu düzelinceye kadar
devam etmiştir. Resul-i Ekrem (s.a.v.) kendisine getirilen sadakaların tamamını Ashâb-ı Suffe'ye
17
göndermiş, hediyeleri onlarla paylaşmıştır. 18
16. Buhârî, Salât, 58.
17. Buhârî, Mevakitü’s-salât, 41.
18. Buhârî, Rikak, 17.
70

