Page 29 - 8. Sınıf Peygamberimizin Hayatı 1. Ünite
P. 29
PEYGAMBERİMİZİN MEDİNE YILLARI 1. ÜNİTE
4. Bir Hadis Öğreniyorum
َ
ِ ِ
ْ َ ِ
ْ ِ ِ َُْ
ِ
َ َ
.هعِبا َ صأ َ ْ يَب كبشَو . "ا ً ضعَب ُه ُ ضعَب ُّد ُ شَي ،نايْنبلاك ِنمْؤملل ُ نمْؤلا"
ْ
ُ
ْ
َ ُ
َّ
“Mümin, mümine karşı parçaları birbirine bağlayıp tahkim eden (kuvvetlendiren, sağlamlaş-
tıran) bina gibidir.” buyurdu ve (bu bağlılığı göstermek için Resul-i Ekrem) parmaklarını
birbirinin arasına geçirip kenetledi.
(Buhârî, Edeb, 36.)
Peygamberimizin (s.a.v.) yukarıdaki hadisinden çıkardığımız ilke ve değerleri arkadaşları-
mızla paylaşalım.
Peygamberimiz (s.a.v.) hayatı boyunca Müslümanların kardeş olması gerektiğinden bahsetmiş,
Veda Hutbesi dâhil pek çok konuşmasında bu konuya vurgu yapmıştır. Müslümanları bir binanın
tuğlalarına benzeterek onların her zaman birbirleriyle dayanışma içerisinde olmalarını, birbirlerini
desteklemelerini ve birbirlerine güç vermelerini istemiştir.
İslam iki büyük temel üzerine inşa edilmiştir. Bunlardan birisi tevhid, diğeri ise vahdettir. Tevhid, bir
şeyin bir olduğuna karar verme, Allah’ı (c.c.) zatında, sıfatlarında ve fiillerinde birleme, tek ve eşsiz
olduğuna inanma, ona hiçbir şeyi şirk koşmadan ibadeti yalnızca Allah (c.c.) için yapma demektir.
47
Vahdet ise birlik anlamına gelmektedir. Nitekim peygamberimiz bir başka hadisinde şöyle buyur-
48
maktadır: "Müminler birbirini sevmekte, birbirine acımakta ve birbirini görüp gözetmekte tek bir
vücut gibidir. O vücudun bir organı rahatsız olunca öteki organlar da uykusuzluk ve derin bir rahat-
sızlık hisseder, onun ıstırabını paylaşırlar.
49
Görüldüğü üzere Yüce dinimiz İslam Müslümanların birlik, beraberlik ve dayanışma içerisinde ol-
malarını istemiş, ümmetin birliğini bölmeyi ve bozgunculuk yapmayı da büyük günah olarak gör-
müştür. Bu sebeple Müslüman olarak bizler, “Müminler ancak kardeştirler…” ayetini ilke edinmeli,
50
kardeşlerimizle dayanışma içerisinde olmalı ve aramıza ayrılık (nifak) tohumları ekmek isteyenlere
karşı uyanık olmalıyız.
47. “Tevhid”, Dini Kavramlar Sözlüğü, s. 659.
48. “Vahdet,” Dini Kavramlar Sözlüğü, s. 588.
49. Buhari, Edeb, 27.
50. Hucurât suresi, 10. ayet
41