Page 26 - 8. Sınıf Peygamberimizin Hayatı 1. Ünite
P. 26

1. ÜNİTE      PEYGAMBERİMİZİN MEDİNE YILLARI






                                                                        VEDA HUTBESİ'NDEN
                                                            Ey insanlar! Bilmiyorum, belki de bugünden son-
                                                        ra burada sizinle bir daha buluşamayacağım. Allah’ın
                                                rahmeti bugün sözümü işitip onu iyice kavrayanların üzerine
                                 olsun! Benim bu sözlerimi burada bulunanlar bulunmayanlara bildirsin. Ola-
                  bilir ki bildirilen kimse burada bulunandan daha iyi anlar ve itaat eder.

                Ey insanlar! Biliniz ki Rabb'iniz birdir, atanız da birdir. Bütün insanlar Âdem’den gelmiş, Âdem de
                topraktan yaratılmıştır. Arap’ın Arap olmayana, Arap olmayanın Arap’a, beyazın siyaha, siyahın
                da beyaza hiçbir üstünlüğü yoktur. Allah katında üstünlük ancak takvâ iledir. Biliniz ki bu şehriniz
                Mekke, bugününüz arefe ve bu ayınız zilhicce nasıl mukaddes ve dokunulmaz ise mallarınız ve can-
                larınız da aynı şekilde dokunulmazdır. Câhiliye devrindeki her türlü ribâ kaldırılmıştır, ayağımın
                altındadır. Fakat ana paranız sizindir. Ne haksızlık edin ne de haksızlığa uğrayın. Kaldırdığım ilk
                faiz amcam Abbas b. Abdülmuttalib’in faizidir. Câhiliye devrinin kan davaları da kaldırılmıştır.
                Kaldırdığım ilk kan davası akrabalarımdan Rebîa b. Hâris b. Abdülmuttalib’in oğlu Âmir’in kan
                davasıdır.
                Ey insanlar! Kadınların haklarına riayet etmenizi ve bu hususta Allah’tan korkmanızı tavsiye ede-
                rim. Siz kadınları Allah’ın emaneti olarak aldınız. Onların namus ve iffetini Allah adına söz vererek
                helâl edindiniz. Dikkat edin! Sizin kadınlar üzerinde hakkınız olduğu gibi onların da sizin üzeri-
                nizde hakları vardır. Sizin onlar üzerindeki hakkınız iffet ve namuslarını korumalarıdır. Kadınla-
                rın sizin üzerinizdeki hakları geleneklere uygun biçimde yiyecek ve giyeceklerini sağlamanızdır.
                Kadınlar hususunda Allah’tan korkun ve onlara en iyi şekilde davranın. Ashabım! Bugün şeytan
                sizin şu topraklarınızda yeniden saltanat ve nüfuz kurma ümidini ebediyen kaybetmiştir. Fakat size
                yasakladığım şeyler dışında küçük gördüğünüz şeylerde şeytana uyarsanız bu da onu sevindirir ve
                cesaret verir. Sözümü iyi dinleyin ve belleyin. Müslüman Müslümanın kardeşidir. Bir Müslümanın
                malı rızası olmadan diğer bir Müslümana helâl olmaz. Sakın zulmetmeyin. Herkes ancak kendi
                işlediği suçtan sorumludur. Baba oğlunun, oğul da babasının suçundan sorumlu tutulamaz. Allah
                her vârisin mirastan payını tayin etmiştir. Artık bir vârisin diğer mirasçıları mahrum edecek şekil-
                de vasiyette bulunulması helâl değildir. Çocuklar babalarından başkasına nispet edilemez. Ödünç
                alınan şeyler sahibine geri verilmelidir. Yararlanılmak üzere alınan şeyler de sahiplerine iade edil-
                melidir. Borçlar ödenmelidir. Birinin borcunu üstlenen kefil de o borcu ödemelidir. Kimin yanında
                bir emanet varsa onu sahibine iade etsin. Rabb'iniz olan Allah’tan sakının, O’na kulluk edin. Beş va-
                kit namazınızı kılın. Ramazan ayında oruç tutun, hac ibadetini yerine getirin, mallarınızın zekâtını
                gönül hoşluğuyla verin. Yöneticilerinize Allah’ın kitabına uydukları sürece itaat edin ve böylece
                rabbinizin cennetine girin. Benden sonra küfre ve sapkınlığa düşüp birbirinizin boynunu vurma-
                yın. Benden sonra hiçbir peygamber gelmeyecektir. Ey müminler! Size iki emanet bırakıyorum.
                Onlara sımsıkı sarıldığınız takdirde bir daha asla yolunuzu şaşırmazsınız. Bunlar Allah’ın kitabı
                Kur’an’la peygamberinin sünnetidir. Daha sonra Resulullah, “Ey insanlar! Yarın beni sizden sora-
                caklar. O zaman ne diyeceksiniz?” deyince ashap, “Allah’ın risâletini tebliğ ettin, görevini yaptın,
                bize nasihatte bulundun diye şahitlik ederiz” dediler. Bunun üzerine Resulullah şehâdet parmağını
                semaya doğru kaldırdı, sonra da insanlara doğru çevirip indirerek, “Şahit ol yâ Rab, şahit ol yâ Rab,
                şahit ol yâ Rab!” dedi.

                                         Bünyamin Erul, "Vedâ Hutbesi", DİA C 42, s 591-593









                                                           38
   21   22   23   24   25   26   27   28   29   30   31