Page 17 - 7. Sınıf Peygamberimizin Hayatı 4. Ünite
P. 17
EN GÜZEL ÖRNEK PEYGAMBERİMİZ 4. ÜNİTE
Rabb'imizin isimlerinden (Esmaü’l-Hüsna) biri de günahkârlara ceza vermekte acele etmeyen anlamına
gelen el-Halim’dir. Hz. Peygamber, Eşec el-Abdî (r.a.) adlı sahabeyi överken şöyle buyurmuştur: “Sende
Allah’ın sevdiği iki haslet vardır: biri hilm, diğeri de teennidir.”
252
El- HALİM (c.c.)
Suçluların cezasını vermeye gücü yettiği hâlde bunu
yapmayan, onlar hakkında şefkatli davranan, ceza
vermekte acele etmeyen.
(Bekir Topaloğlu, “Halim”, TDV İslam Ansiklopedisi, C 15, s. 335.)
Peygamberimizin hayatı hilm ve nezaket örnekleriyle doludur. O, kendilerine yapılan kötülüğü
affetmeyen hatta kötülüğe daha fazla kötülükle karşılık vermeyi âdet edinen, şiddetin çok yaygın olduğu
bir toplumda yaşamıştı. Bu yüzden hayatı boyunca pek çok nezaketsiz davranışa maruz kalmıştır.
Fakat o, kendisiyle alay eden, namazda iken üzerine işkembe atan, ambargo ile Müslümanları açlığa
ve ölüme terk eden hemşehrilerine hiçbir zaman kötü bir söz söylememiştir. Peygamber Efendimiz,
affetmeyi, müsamaha, nezaket, şefkat ve merhametle muameleyi; kin, öfke, zorbalık ve düşmanlığa
tercih etmiştir. Eşlerine ve ailesine yumuşak huylu ve affedici olmayı tavsiye ettiği gibi “Bana bir
tavsiyede bulun.” diyen sahabeye de “Öfkelenme!” demiştir. Başa gelen bir olayda sakinleşinceye
253
kadar beklemenin, aceleyle tepki vermemenin doğruluğuna işaret ederek “sabrın ilk anda”olduğunu
vurgulamıştır.
254
Akıllı ve zeki insanlar aşırılıklara kaç- PAYLAŞALIM
madan sorunları güzellikle hallederler. Öfke,
nefret ve şiddeti seçen kimse, tehlikelerle kar-
şılaşır. İslam’ın kurduğu kardeşlik bağını ze- Peygamber Efendimiz Müslümanları seçkin
deler. Peygamberimiz, Müslümanlar arasında kılacak birtakım özelliklerden bahsetmiştir.
nefrete yol açan her şeyi yasaklamıştır. Kendisi Bunlardan birisi de hilm ve güzel ahlak sahi-
de aklı, zekâsı, nezaketi ve hilmi ile öncelikle bi olmaktır. Kufe'ye yerleşip orada vefat eden
kalpleri fethetmiştir. Bu fethedilen kalplerden sahabilerden Cabir b. Semure (r.a.), babasıy-
biri de Ebu Mahzure’ye (r.a.) aittir. Hz. Peygam- la birlikte bulunduğu bir mecliste Allah Resu-
ber, Huneyn Seferi'nden döndüğünde namaz lünün şöyle dediğini aktarmaktadır: "Çirkin söz
vaktiydi. Müezzin ezan okuyordu. Ebu Mahzu- ve davranışların İslam'da hiç yeri yoktur. Müslü-
re de arkadaşları ile birlikte yüksek sesle ezan manlığı en iyi olan insanlar, ahlakı en güzel olan-
sözlerini taklit ederek müezzinle alay ediyor- lardır."
du. Peygamberimiz gençleri gördü ve “Onların (Ahmed b. Hanbel, Müsned, C 5, s. 100.)
arasında ezan okuyan güzel bir ses işittim, bu Peygamberimizin yukarıdaki hadisinden il-
ses kimin?” diyerek onları yanına çağırdı. Ses- keler çıkararak arkadaşlarınızla paylaşınız.
lerini dinlemek için bir yarışma düzenledi. Ebu
Mahzure birinci gelmişti. Allah Resulü onun
başını okşadı ve vakti gelince ezanı onun okumasını söyledi. Hatta birincilik ödülü olarak ona biraz
252 Müslim, İman, 25,26; Ebu Dâvûd, Edeb, 149.
253 bk. Buhârî, Edeb, 76.
254 bk. Buhârî, Cenaiz, 31.
101