Page 11 - Kur'an-ı Kerim 8. Sınıf 2. Bölüm
P. 11
Hz. Yusuf (a.s.), kardeşi Bünyamin’i bir süre yanında tutmak istiyordu. Fakat bunu nasıl yapacaktı?
Sebepsiz yere alıkoyamazdı. Üstelik bir de kardeşleri onu götürmek için ısrarcı olacaklardı. “Bunun üzeri-
ne Yusuf kardeşinin yükünden önce onların yüklerini aramaya başladı. Sonrada su kabını kardeşinin yü-
künden çıkardı. İşte biz Yusuf’a böyle bir tedbiri öğrettik, yoksa Allah dileyip bunu öğretmeseydi kıralın
kanununa göre kardeşini alıkoyamazdı. Biz dilediğimizi derecelerle yükseltiriz...” 77
NOT ALALIM
Hz. Yusuf’un (a.s.) kardeşi Bünyamin’in yükü içerisine su tasını koydurması ve kardeşlerine mu-
amelesi onlardan intikam almak amacı ile değildi. Çünkü kendisine yapılanları affetmişti. Kardeşlerinin
daha önceden yaptıklarında, Allah’a karşı işlenen bir hata da var idi. Allah hakkı namına bir hatırlatmayı
içeren, “Siz hırsızsınız!” ifadesi ile onlara bir pişmanlık duyup Allah’tan af dilemeleri gereken davranışı
hatırlatmak istiyordu. Çünkü onlar, bir hile ile babalarından Yusuf’u (a.s.) çalmışlardı. Onları bir şekilde
tövbeye yönlendirmek istiyordu. Bir de çalınan bir şey ile ilgili Mısır kanunlarında olmayan bir uygula-
maya işlevlik kazandırmıştı.
(Elmalılı M. Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili, C 4, s. 2896.)
Kenan diyarından yiyecek almaya gelen kafile henüz hareket etmek üzereyken Vezir’in adamların-
dan biri bağırdı; “Hey durun! Siz hırsızsınız!”
Herkes şaşırmıştı. Kral’ın su kabı kaybolmuştu ve bulup getirene de bir deve yükü mükâfat verile-
ceği ilan ediliyordu. Yakup peygamberin oğulları geri dönerek, kendilerinin yeryüzünde fesat çıkarmak için
gelmediğini ve hırsız olmadıklarını belirttiler. Bunun üzerine Vezir’in adamları, Yakup peygamberin (a.s.)
oğullarına hırsızlığın cezasının ne olduğunu sordular. Onlar da; “‘Çalınan eşya kimin yükünden çıkarsa o
kişi çaldığı eşyanın yanında alıkonulur. Bizler zalimlere böyle ceza veririz.’ dediler.” Önce herkesin yükü
78
arandı. Sonra da Bünyamin’in yükü. Su kabı onun yükleri arasından çıkınca Yakup peygamberin oğulları:
“... ‘Çalmışsa daha önce kardeşi de çalmıştı’...” diyerek kuyuya attıkları Yusuf’a (a.s.) iftira attılar.
79
Bu davranışları, aradan yıllar geçmesine rağmen hasetlerinin ateşinin sönmediğinin en büyük gös-
tergesiydi. Onların ileri geri konuşmasını ve iftirasını duyan Hz. Yusuf (a.s.) hiçbir şey söylemeyip sustu.
Öfkelenmemeye çalıştı. Çünkü o, sabırlı ve halim selim bir kimseydi. Sadece içinden; “...durumunuz pek
kötüdür. Anlattığınızı Allah daha iyi bilir.” demekle yetindi.
80
Bir süre sonra Hz. Yakup’un oğulları:
“... Ey aziz! Gerçekten onun çok yaşlı bir babası var. Onun yerine bizim birimizi alıkoy. Zira biz
seni, iyilik edenlerden görüyoruz dediler.” Hz. Yusuf:
81
“... Biz malı kimde bulmuşsak onu alıkoyarız. Yoksa haksızlık etmiş oluruz.” dedi.
82
Bünyamin’i getireceklerine dair babalarına söz veren kardeşler iyice ümitsizliğe düşünce bir ke-
nara çekilip aralarında konuşmaya başladılar. İçlerinden büyük olanları; “...Babanızın, sizden, Allah (c.c.)
77 Yûsuf suresi, 76. ayet.
78 Yûsuf suresi, 75. ayet.
79 Yûsuf suresi, 77. ayet.
80 Yûsuf suresi, 77. ayet.
81 Yûsuf suresi, 78. ayet.
82 Yûsuf suresi, 79. ayet.
27