Page 38 - Kur'an-ı Kerim 6. Sınıf 2. Bölüm
P. 38
Kur’an-ı Kerim’i Tanıyalım 1. Ünite
5. ayette Peygamberimize vahyedileceği belirtilen “ağır söz”den maksat Kur’an-ı Kerim’dir.
Kur’an, Allah kelamı olduğu için yücedir. Eşsiz bir kitaptır. Bir bilgi hazinesidir, insanlığın kılavuzu,
yol göstericisidir. Yüce Allah hem bu sebeple hem de getirdiği sorumlulukların ağırlığından dolayı
Kur’an’a ağır söz demiştir. Hz. Peygamberimizin geceleri kalkıp namaz kılmakla emredilmesi de
bir anlamda onun psikolojik olarak bu ağır göreve hazırlanması sayılabilir.
6. ayette, gece vaktinin gösterişten uzak, daha samimi bir ibadet için çok daha elverişli, sözün
zihne yerleşmesi bakımından çok daha uygun olduğu belirtilir. Bununla gece vaktinin sessiz, ten-
ha, karanlık ve serin olması sebebiyle ibadetle meşgul olmaya daha elverişli olduğu ifade edilmiş-
tir. Gecenin huzur ve sükûnetinde kalkıp namaz kılmak, Kur’an okumak ve Allah’a dua etmenin
de önemine işaret edilmiş olmaktadır. Gündüz vakti insan, bütün bunlar için zaman bulamadığını
söyleyip birtakım bahaneler üretebilir. Ancak gecenin mazereti olmaz. Bu sebeple nafile namaz,
Kur’an tilaveti ve dua etmek için gecenin gündüzden daha elverişli olduğu söylenebilir. Ayrıca
burada geceleyin kılınan namazın, insanı mânen yücelteceği, Kur’an’ı anlayarak ve üzerinde
düşünecek şekilde okumaya gecenin daha uygun olduğu anlatılıyor.
7. ayette de gündüz vaktinin meşgalelerine dikkat çekilmektedir. İnsanlar çalışmak ya da ih-
tiyaçlarını karşılamak için gün boyunca koşuştururlar. Bu sebeple burada Peygamberimize ve
onun şahsında ümmetine, gündüzleri daha çok meşguliyet ve sorumluluğun olduğunu; bu se-
beple nafile namaz ve Kur’an okuma gibi ibadetler için gecenin daha elverişli bir zaman olduğu
hatırlatılmıştır.
8–10. ayetlere gelince; önceki ayetler, ilâhî mesajı alarak onu kendi manevî dünyasına yan-
sıtması ve insanlara tebliğ etmesi için Hz. Peygamber (s.a.v.)’i psikolojik yönden hazırlamaya
yönelikti. Bu ayetler ise manevî hazırlıkla birlikte tebliğin nasıl yapılması ve nelere dikkat edilmesi
gerektiğini öğretmektedir. Bunlar, daima Allah’ı anarak ondan yardım istemek, samimi kalp ile
ona yönelmek, onun gücüne dayanmak ve koruyuculuğuna
güvenmektir. İnkârcıların kendisi hakkında söyledik-
leri “sihirbaz, kâhin, şair, mecnun” gibi yakışıksız
sözlere, iftiralara aldırmamaktır. Bunlara sa-
bırla göğüs germek ve böyle durumlarda
bu tür sözleri söyleyenlerle tartışmaya
girmemektir.
53