Page 5 - Fıkıh Okumaları 6. Ünite
P. 5

6. ÜNİTE






                 Örneğin ekoloji, Allah'ın yarattığı tabiatın dengesinin korunması, canlı türünün muhafazası, hay-
          vanlara iyi muamele yapılması, çevre kirliliğine sebep olan her çeşit faaliyete karşı çıkılması olarak ele
          alındığında,  bu  konuda  İslam'ın  emir,  yasak  ve  tavsiyeleri  rahatça  görülecektir.

                 Çevreyi kirletmeme hususunda da İslam'ın emirleri çok açıktır. İslamiyet temizlik dinidir. Temizlik,
          imanın yarısı kabul edilmiştir.  Bu temizlik, hem çevre, hem vücut, hem gönül temizliğini ifade etmektedir.
                                      1
          Pis olan şeyler hem sağlığımıza zararlıdır hem de ibadet yapmamıza engeldir. Temiz olmayan yerde ibadet
          yapmak, namaz kılmak mümkün değildir. Çünkü sağlığını kaybeden kimse pek çok ibadeti yerine getire-
          meyecektir.
             OKUMA PARÇASI

                   Peygamberimizin çevre ile ilgili uygulama ve tavsiyeleri:

                   Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Medine’ye geldikten sonra bu şehrin düzenlenmesi ve imar faa-
            liyetleri için birtakım düzenlemeler yapmış halkı bu konuda yönlendirmiştir. Hz. İbrahim zamanından
            beri harem (sit alanı) olan Mekke’ye ilâve olarak Medine ve Taif bölgelerini de harem (sit) alanı ilan
            ederek oralarda rastgele ağaç kesilmesini ve avlanmayı yasaklamıştır.
                   Adiy b. Zeyd (r.a.) Hz. Peygamber’in (s.a.v.) Medine çevresinde yaklaşık 30 km’lik bir alanı
            (yaklaşık 1000 km ) koruluk (hıma/harem) bölgesi ilan ettiğini ve ağaçların rastgele kesilmesini, dal-
                             2
            larının  kırılmasını  yasakladığını  rivayet  etmektedir.
                                                                                   (Ebu Davud, Menâsik, 96.)
                   Ağaç  dikmek,  çevremizi  yeşillendirmek,  dünyanın  çölleşmesinin  önüne  geçmek  o  kadar
            önemlidir ki insanların canlarının derdine düştüğü, imanlarını kurtarmak için canhıraş bir şekilde
            çırpınacakları durumda bile peygamberimiz ağaç dikme imkanı olan kişinin ağaç dikmesini tavsiye
            etmiştir. Zira ağaç dikmek kişi için sadaka-i câriyedir. Yani o ağaç yeşil kaldığı müddetçe o kişiye bu
            ağaçtan dolayı sevap verilecektir. Ağaç dikmek çevremizi güzelleştirmek sosyal ibadetlerdendir. Yani
            öncelikli insanlığa sonra da tüm canlılara fayda veren bir ibadettir. Bu güzel davranışımız ile ortaya
            çıkan ağaçtan istifade eden insan ve hayvanların her istifadesi bize sevap olarak yazılacaktır. Buna
            mukabil birisinin diktiği bir ağacı sebepsiz yere kesen, yeşillikleri tahrip edenler de bu kötü davranış-
            ları  sebebiyle  günahkar  olacaklardır.
                   Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular ki: “Birinizin elinde bir hurma fidanı varken kıyamet
            kopuyor  olsa  bile  derhal  onu  diksin.”
                                                                             (Buhârî, el-Edebü’l-müfred, 168.)
                   Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular ki: “Müslümanlardan bir kimse bir ağaç dikerse o
            ağaçtan yenen mahsul mutlaka onun için sadakadır. Yine o ağaçtan çalınan meyve de onun için
            sadakadır. Vahşi hayvanların yediği de sadakadır. Kuşların yediği de sadakadır. Herkesin ondan yiyip
            eksilttiği  mahsul  de  onu  dikene  ait  bir  sadakadır.“
                                                                                            (Buhari, Hars, 1.)
                   Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular ki: “Kim yolcuların ve hayvanların gölgelendiği bir
            ağacı  boşuna  ve  lüzumsuz  olarak  keserse,  Allah  onu  baş  aşağı  cehenneme  atar.”
                                                                                 (Ebû Dâvud, Edeb, 158-159.)
                   Peygamberimiz ashabından yaşadıkları yerleri temiz tutmalarını istemiş, çevrelerini güzel ve
            bakımlı hale getirmelerini tavsiye etmiş bu hizmetler için çalışanları övmüş ve onlar için dua etmiştir.
            Bu sebeple insanların yoğun olarak bir arada bulunduğu yerler temiz ve bakımlı olmuştur.




          1  bk. Tirmizî, Deavât, 86.                      145
   1   2   3   4   5   6   7   8   9   10