Page 24 - 10. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi 5. Ünite
P. 24
Bir anda şimşekler çakmaya ve yağmur damlaları gökten inmeye başlamış. “yağmur”un sesi
duyulmuş: “Bu kavganızın anlamı ne? Bu üstünlük kavganız neden? Siz bilmiyor musunuz
ki her biriniz farklı bir görev için yaratıldınız, birbirinizden farklısınız ve her biriniz çok
özelsiniz. Haydi, şimdi el ele tutuşup bana gelin!”
Renkler bu sözlerden çok utanmışlar. El ele tutuşup gökyüzüne doğru havalanmışlar ve
bir yay şeklinde oraya yerleşmişler. Yağmur, “Bundan sonra her yağmur yağdığında siz
birleşip bir renk cümbüşü olarak gökyüzünden yeryüzüne doğru uzanacaksınız. İnsanlar
sizi gördükçe huzur duyacak güç bulacaklar. İnsanlara yarınlar için bir umut olacaksınız.
Gökyüzünü bir kuşak gibi saracaksınız ve size ‘gökkuşağı’ diyecekler. Anlaştık mı?” dedi. Bu
yüzden ne zaman dünyamızı yağmur yıkasa ardından gökkuşağı belirir.
Biz de gökkuşağındaki o renkler gibi birbirimizden farklı ve çok özeliz. Bunun farkında
olmalı ve uyum içinde yaşamalıyız. İslam düşüncesinde ortaya çıkan yorumlar da kendi
içinde, uyumlu ve özel olabilir. Ancak bunlar Allah’ın (c.c.) insanlığa rahmet olarak
gönderdiği Kuran’ın ışığında birer zenginlik demektir. Bu yorumlar ve mezhepler Kur’an’a
bağlı kaldıkları ve onun ışığından faydalandıkları sürece bir gökkuşağı oluşturabilirler.
(bk. İlköğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi Öğretim Programı (2010), s. 153-160.)
16. Renklerin kendilerini diğerlerine göre daha özel hissetmelerinde öne çıkan
temel unsurlar nelerdir?
17. Renklerin bir araya gelmesinde yağmurun birleştirici rolünü açıklayınız.
18. Dinî yorumların, çağlara ve ortama göre dinin anlaşılma biçimlerini ortaya
koyan bir zenginlik olmasında, farklı düşüncelere saygı duymanın nasıl bir
önemi vardır?
135