Page 21 - 10. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi 1. Ünite
P. 21

Tövbe,  insanın,  bilerek  veya  bilmeyerek
                Not Edelim                               yaptığı hata, büyük ve küçük günahlarından
                                                         dolayı pişman olup bir daha aynı kusurları
                “Günahından     tövbe    eden    kimse,   yapmamaya  karar  vererek  bunlardan  vaz-
                günahsız kimse gibidir.”                 geçmesidir.  İstiğfar, günahların Allah (c.c.)
                                                                     63
                                                         tarafından  bağışlaması  için  af  dilemektir.
                                      (İbn Mâce, Zühd, 30.)
                                                         İstiğfar sözle; tövbe ise fiili olarak yapılan
                                                         bağışlanma  isteğidir.   Kur’an-ı  Kerim’de
                                                                               64
            geçen bir ayete göre tövbe, istiğfar ile birlikte yapılır. Bu konuda şöyle buyrulmaktadır:
            “Rabbinizden mağfiret (istiğfar) dileyin, sonra O’na tövbe edin. Allah da sizi belirli bir
            süreye kadar dünya nimetlerinden güzelce yararlandırsın, fazlasını yapan herkese de
            iyiliğinin karşılığını versin...”  Buna göre tövbe etmek istiğfarı da içermektedir.
                                          65
            Tövbe, Hz. Peygamber’in ifadesiyle işlenen günahı tamamen bırakıp bir daha ona dönme-
            mektir.  Tövbe pişmanlıkla başlar. Kişi hatasının farkına varıp günahından pişmanlık duyar.
                   66
            Hz. Peygamber “Günahtan pişmanlık duymak tövbedir.”  buyurarak hata ve kusurların
                                                                     67
            ardından pişmanlık duymanın önemini dile getirmiştir.
            Hata ve günahlar insan benliğinde yaralar açar. İnsan, ruhunun derinliklerinde acılar hisse-
            der, sığınılacak bir merci arar. Böyle durumlarda insan hemen Rabbiyle irtibat kurmalıdır.
            Çünkü Allah (c.c.) âlemlerin Rabbidir. Allah (c.c.) kulunu görmekte ve onun yakarışlarını
            işitmektedir. Kul, rahmet kapısının açık olduğunu bilmeli ve Rabbinin affediciliğine sığın-
            malıdır.
            Yüce Allah’ın rahmet ve merhameti sonsuzdur. O, kendisiyle irtibat kuranları geri çevir-
            mez.  Kul “Ben affedilmem.” diye düşünmemeli, Rabbine yönelmeli ve O’nun affından
            ümidini kesmemelidir. Nitekim Yüce Allah şöyle bildirmektedir: “Her kim de işlediği zul-
            mün arkasından tövbe edip durumunu düzeltirse kuşkusuz Allah onun tövbesini kabul
            eder. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.”
                                                                              68
            İnsanın Rabbiyle irtibatı samimiyete dayalıdır. Kul tövbe konusunda da samimi olmalı ve
            içtenlikle Rabbinden bağışlanma dilemelidir. Kur’an-ı Kerim’de “Ey iman edenler! Allah’a
            içtenlikle tövbe edin...”  buyrulmuştur. Hz. Muhammed (s.a.v.) insanın tövbe etmesine
                                     69
            Yüce Allah’ın çok sevindiğini belirtmiş  ve günde yetmişten fazla tövbe etmiştir. 71
                                                  70
            Kur’an Okumak
            Kur’an-ı Kerim, insanları doğru yola iletmek için in-
            dirilmiş bir kitaptır. Günümüze kadar hiç değişme-
            den gelen Allah (c.c.) kelamıdır. Bu nedenle sözlerin
            en güzeli olarak kabul edilir. Kur’an okumak ve oku-
            nurken onu dinlemek Müslümanlara öğütlenmiştir.
                                                              72
            Yüce Allah’ın emir ve yasaklarını içeren Kur’an-ı Ke-
            rim’i okumak bir ibadettir.

            63  MEB Dinî Terimler Sözlüğü, s. 368.
            64  bk. MEB Dinî Terimler Sözlüğü, s. 180.              Görsel 1.20: Kur’an okumak ibadettir.
            65  Hûd suresi, 3. ayet.
            66  bk. Ahmed b. Hanbel, Müsned, C 1, s. 446.
            67  İbn Mâce, Zühd, 30.
            68  Mâide suresi, 39. ayet.
            69  Tahrîm suresi, 8. ayet.
            70  bk. Müslim, Tevbe, 2.
            71  bk. Buhârî, Deavât, 3.
            72  bk. Neml suresi, 92. ayet; A’râf suresi, 204. ayet.
                                                       30
   16   17   18   19   20   21   22   23   24   25   26