Page 10 - 10. Sınıf Peygamberimizin Hayatı 4. Ünite
P. 10
DÖRDÜNCÜ ÜNİTE
4. Peygamberimiz ve Barış
Tarih boyunca sosyal hayatta huzur ve mut-
luluğun en önemli vesilesi olan barış; kelime olarak
38
uyum, karşılıklı anlayış gibi manalara gelmektedir.
İ�ki kişi veya iki grup arasındaki anlaşmazlığın, dava-
nın veya savaşın sona ermesi için yapılan anlaşma,
39
barış anlamlarını ifade eder. Barış manasındaki
silm kökünden gelen İ�slam kelimesi de terim olarak
Allah’a (c.c.) teslim olmak ve itaat etmek anlamları-
na gelmektedir. 40
Sevgili Peygamberimiz, bütün hayatında
sulh yolunu esas alıp toplumda barışı tesis etme-
ye çalışmıştır. Ö, henüz 20 yaşlarında iken Cahiliye
Dönemi’nde yaşanan zulüm ve haksızlıklara karşı
Görsel 4.4: Hacerü’l Esved
barış adına yapılan faaliyetlerde aktif rol aldı. Al-
lah Resulü’nün; Mekke’de güvenliği sağlamak, barı-
şı zedeleyecek haksızlıkları önlemek, zayıfları korumak, zulme uğrayanlara yardım etmek
amacıyla kurulan “Hilfü’l-Fudûl”a (Erdemliler Topluluğu) katılması bu konuya güzel bir
41
örnektir. Ayrıca Kâbe tamir edilirken Hacerü’l-Esved’in yerine yerleştirilmesi hususunda
kabileler anlaşmazlığa düştüğünde Resul-i Ekrem’in, her kabileyi taşın yerine konmasında
hissedar ederek hakem olması, kabileler arasında kan dökülmesini engellemişti. Bu hadise
onun hayatında barışı esas aldığına anlamlı bir örnektir.
Peygamber Efendimiz, Mekke’de 13 yıl boyunca müşrikler tarafından kendisine ve
Müslümanlara yapılan hakaret, işkence ve zulümlere karşı her zaman ikna metodunu kul-
lanarak barıştan yana bir tavır takınmıştı. Kendisine gelen ilahı� vahyi müşriklere güzel ve
etkili bir üslupla bildirmiş, onların dünya ve ahiret hayatlarını kazanmalarını istemiştir.
Bir barış insanı olan Peygamberimizin Medine’de yaptığı ilk icraatlardan birisi Evs
ve Hazrec kabileleri arasında yıllar boyu devam eden kan davasını kaldırması ve onları ba-
rıştırması olmuştur. Bunun yanında o, Mekkeli “Muhacirlerle” Medineli “Ensar” arasında
kardeşlik bağı kurarak barışı perçinlemiştir. Medine’de yaşayan Müslümanlar, Yahudiler ve
diğer din mensuplarının barış ve güven içinde yaşamaları için onlarla bir antlaşma yapmış-
tır. Tarihe Medine Sözleşmesi olarak geçen bu antlaşma sayesinde Medine’de barış ve güven
ortamı sağlanmıştı. 42
38 bk. TDK Sözlük, s. 201.
39 Dinı� Kavramlar Sözlüğü, s. 598.
40 Dinı� Kavramlar Sözlüğü, s. 322-323.
102 41 İ�bn Sa’d, Tabakat, C 1, s. 116.
42 İ�bn Hişam, Siret, C 1, s. 157-162.