Page 5 - 4. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi 4. Ünite
P. 5

4. Ünite



                 Mekke’de Sosyal ve Ekonomik Hayat

                 Arap Yarımadası’nın yerli halkı olan Araplar kabileler halinde yaşardı. Kabileye
              bağlılık Araplar için çok önemli kabul edilirdi. Ufak anlaşmazlıklar bile kabileler ara-
              sında savaşların çıkmasına sebep olur ve bu savaşlar bazen uzun yıllar süren kan
              davalarına dönüşürdü.
                 Mekke’de özgür insanların yanı sıra köleler de vardı. Kölelerin hiçbir hakkı yoktu.
              Onlar sahiplerinin malı sayılır, pazarlarda alınır satılırdı. Kadınlara ve kız çocukları-
              na da değer verilmezdi.
                 Arapların bir kısmı şehirlerde yerleşik olarak, bir kısmı ise çöllerde ve kırsal alan-
              larda  göçebe  olarak  yaşardı.  Göçebe  olarak  yaşayanlara  bedevî  denirdi.  Bunlar
              genellikle hayvancılıkla uğraşır ve çadırlarda barınırlardı. Köylerde ve şehirlerde
              yaşayan Araplar ise geçimlerini tarım ve ticaret yaparak sağlardı.

                 Mekke gelişmiş bir ticaret şehriydi. Mekkeli Araplar, Suriye ve Yemen şehirleri ara-
              sında deve kervanlarıyla ticaret için yolculuklara çıkarlardı. Ayrıca Kâbe tüm Arabis-
              tan’da kutsal kabul edildiği için farklı bölgelerde yaşayan Araplar burayı sık sık ziyarete
              gelirdi. Yılın belli zamanlarında Mekke’de panayırlar kurulurdu. İnsanlar bu panayırlar-
              da buluşur, hem ticaret yapar hem de çeşitli sosyal faaliyetlerde bulunurlardı.
                 Arap toplumunda şiir sanatı çok gelişmişti. Mekke’de şiir yarışmaları düzenle-
              nir, en güzel şiirler Kâbe’nin duvarına asılırdı. Şairler toplumda büyük saygı görür,
              başarılı şairler zenginler tarafından ödüllendirilirdi.


                 2. Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Ailesi

                 Hz. Muhammed’in (s.a.v.) ailesinden kimleri biliyorsunuz?

                 Aile insan hayatında çok önemli bir yere sahiptir. Bu yüzden Hz. Peygamberi daha ya-
              kından tanıyabilmek için onun aile büyüklerini de tanımamız gerekir. Onun ailesi insan-
              lığın en hayırlı ailesidir. Hz. Muhammed (s.a.v.) bu konuda şöyle buyurmuştur: “Allah in-
              sanları yarattı ve beni en hayırlılarından kıldı... Ben şahıs olarak da aile olarak da insanların en
              hayırlısıyım.” 3
                 Hz. Muhammed (s.a.v.), Hz. İbrahim’in (a.s.) oğlu Hz. İsmail’in (a.s.) soyundan; Kureyş
              kabilesinden ve Haşimoğulları sülalesindendir. Kureyşliler insanlar arasında dürüstlük, gü-
              venirlik ve yardımseverlikleriyle tanınırdı. Haşimoğulları ailesi ise Kureyş kabilesinin en asil,
              en hayırlı ailesiydi.
                 Hz. Muhammed’in (s.a.v.) dedesi Abdülmuttalip, Kureyş kabilesinin ileri gelenlerinden-
              di. İnsanlar arasında soyluluğu ve iyilikseverliğiyle tanınmıştı. İnsanlara yardım etmeyi
              severdi. Mekke’ye dışarıdan gelen hacılara su dağıtma görevini üstlenmişti.O, yıllar önce

              unutulan zemzem kuyusunun yerini Allah’ın (c.c.) yardımıyla bulmuş ve zemzem suyunu
              yeniden çıkararak insanların faydasına sunmuştu.  4


              3 Tirmizî, Menâkıb, 1.
              4 bk. Abdürrezzâk es-San’ânî, El-Musannef, C 5, s. 113.
                                                           81
   1   2   3   4   5   6   7   8   9   10