Page 16 - Fıkıh 5. Ünite
P. 16

FIKIH



                                                  Günümüzde iki tür sigorta uygulaması vardır.

                                                  Bunlardan birisi  ticari  temelli  sigorta diğeri ise  yar-
                                               dımlaşma esaslı sigortadır.

                                                  Ticari sigorta uygulamasında şirket sigorta ettirene
                                               belli bir ücret karşılığında sigorta ettirilen şey için güven-
                                               ce/tazmin taahhüdü satmaktadır.

                                                  Sigortanın diğer türü yardımlaşma esaslı olanıdır ki
                                               buna günümüzde tekâfül esaslı sigortacılık adı verilmek-
                                               tedir.

                                                  Tekâfül sistemi “...İyilik ve takva (Allah'a karşı gelmek-
                                               ten sakınma) üzere yardımlaşın. Ama günah ve düşman-
                                               lık üzere yardımlaşmayın. Allah'a karşı gelmekten sakı-
                                               nın...”  ayeti ile Peygamberimiz ve sahabeden nakledilen
                                                     44
                                               çok sayıda örnek uygulamaya dayandırılır.
                                                  Sigortada asıl olan, faizle işletilmeyen sigorta sistemi-
                                               dir. Bununla birlikte sahip olunan malların çeşitli hasar ve
               Enflasyon, paranın mal karşısında   zarara karşı korunması amacıyla  sigorta veya kasko edil-
                   değer kaybetmesidir.        mesi, zaruret nedeniyle caizdir.  Para verip karşılığında
                                               para alma esasına göre işleyen hayat sigortası ise, hasar
                                               ve zarar gibi telafi amaçlı bir durum söz konusu olmadı-
                                               ğından, câiz değildir.

                                                  2.9 . Enflasyon

                                                  Enflasyon, fiyatlarda görülen sürekli artışa denir. Enf-
                                               lasyon meselesi daha çok borç ödemelerinde fıkhi bir so-
                                               run olarak karşımıza çıkar. Borç verildiğinde enflasyon
                                               farkının talep edilip edilemeyeceği günümüzün önemli
                BULALIM                        sorularındandır.
               Resulullah (s.a.v.) pazarda ıslak   Borç ödemede temel prensip, ödemenin borca denk ol-
             buğdayın üstünü kuru buğday ile
             kapatarak satan ve malın özrünü   masıdır. Bu, evrensel bir prensiptir. Çünkü hiç kimse, hak-
             gizleyerek halkı aldatmaya çalışan   kının, sebepsiz yere başkasına geçmesini kabul etmez.
             kişiye şöyle buyurmuştur;         Borcu eksik ödeyen, alacaklının malını haksızlıkla yemiş,
                                               fazla ödemeye zorlanan kişinin malı da, haksız yolla yen-
                   ِ
                » انم سيَلف  انشغ نم «         miş olur. Altın ve gümüş gibi paralarda enflasyon konusu
                         َ َ َّ َ
                  َّ
                                 ْ َ
                      َ ْ
               “Bizi aldatan bizden değildir.”  gündeme gelmez. Asıl mesele itibari değere sahip kâğıt
                                               paralardır. Kâğıt paranın değerini belirleyen onun satın
                            (Müslim, Îmân, 164)  alma gücüdür.
               Bu hadiste hileli satışlarla       Normal mallarda borçlar misliyle ödenir. Kâğıt para-
             ilgili  anlatılmak istenen nedir?  larda ise misli, ancak onların satın alma gücü yani kıymet-
                                               leriyle belirlenebildiği için kâğıt para ile olan borçlar da
                                               onların ödeme günkü kıymetleriyle ödenmelidir.



                                               44  Maide suresi, 2. ayet.



                                                       168
   11   12   13   14   15   16   17   18   19   20   21