Page 8 - 8. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi 4. Ünite
P. 8

4. ÜNİTE




               3. Hz. Muhammed’in (s.a.v.) İstişareye Önem Vermesi

               “Danışan dağı aşmış, danışmayan düz yolda şaşmış.” atasözünde anlatılmak
            istenen sizce nedir?

               İstişare; bir konuda doğruyu bulmak için bilgisi olan kişilerle görüşmek ve fi-
            kir alışverişinde bulunmak anlamlarına gelir. Danışma da denilen istişare, Hz. Mu-
            hammed’in (s.a.v.) bireysel ve toplumsal hayatında sürekli başvurduğu önemli bir
            ilkedir. Hz. Peygamber (s.a.v.) herkesi ilgilendiren önemli konularda arkadaşlarına
            danışmış ve Müslümanlarla istişare sonucunda verilen kararlara uygun hareket et-
            miştir.

               Kur’an’da  Şûra  (danışma)  isminde
            bir sure bulunur. Bu surede Yüce Allah          OKUYALIM
            “Yine  onlar,  Rablerinin  davetine  ica-
            bet ederler ve namazı kılarlar. Onların           Sahabiler, Hz. Muhammed’in (s.a.v.)
            işleri  aralarında  danışma  iledir.  Ken-      tüm kararlarının, vahye dayandığını bili-
            dilerine  verdiğimiz  rızıktan  da  har-        yorlardı. Buna rağmen çeşitli gerekçelerle
            carlar.”   buyurmuştur.  Böylece  Kur’an        farklı talepler sunabiliyorlardı. Çünkü
                    11
            danışmayı,  Müslümanların  önemli  bir          onlar yakından tanıdıkları Allah Resulü-
            özelliği olarak vurgulamıştır.                  nün, Müslümanların yararına olan işlerde
                                                            her türlü olumlu teklife açık olduğunu
                 Hz.  Muhammed  (s.a.v.),  kritik  konu-
            larda  ortak  bir  tutum  belirlenmesine        çok iyi biliyorlardı. Bedir Savaşı öncesin-
            özen göstermiştir. Bedir Savaşı sonunda         de Hz. Peygamber orduyu susuz ve kumlu

            esirlere nasıl davranılacağı, Uhud Sava-        bir yere yerleştirmişti. Bu durum savaş
            şı’nda  düşmanın  nasıl  karşılanacağı  ve      stratejisi açısından pek uygun değildi.
            Hendek  Savaşı  öncesi  şehrin  etrafına        Hubâb b. Münzir (r.a.)Hz. Peygamber’e
            hendek kazılması kararları istişare neti-       bu kararın Allah’ın emri ile mi yoksa
            cesinde alınmış ve uygulanmıştır.               savaş taktiği olarak mı alındığını sordu.

               Hudeybiye  Antlaşması  sonrası  Müs-         Hz. Muhammed (s.a.v.) kendi tercihi
            lümanlar  arasında  ortaya  çıkan  huzur-       olduğunu söyleyince başka bir yere mev-
            suzluğun çözümünde Hz. Peygamberin,             zilenmelerinin daha uygun olacağını dile
            eşi  Ümmü  Seleme  ile  yaptığı  istişare       getirdi ve Hz. Peygamber de bu teklif
            önemlidir.  Müslümanlar  umre  için  yola       doğrultusunda hareket etti.
            çıktıklarında  Hudeybiye’de  müşrikler
            tarafından  durdurulmuştu.  Görüşmeler                            (bk. Vâkıdî, Meğâzî, I, 53.)
            sonunda  bir  antlaşma  yapılmıştı.  Ant-
            laşmaya  göre  sahabe  o  sene  Mescid-i  Haram’ı  ziyaret  etmeden  geri  dönecekti.
            İhramlıydılar ve umre yapmadan geri dönmeyi içlerine sindiremiyorlardı. Hz. Mu-
                                                                                       12
            hammed’in (s.a.v.) “Kalkınız, kurbanlarınızı kesiniz, sonra tıraş olunuz.”  diye davet
            etmesine ve bu daveti üç kez tekrarlamasına rağmen, kimse hareket etmedi. Bu-
            nun üzerine Hz. Muhammed’in eşi Ümmü Seleme, kendisinin meydana çıkıp kurba-
            nını kesmesini ve tıraş olmasını, böylece onların da doğal olarak peygamberlerine

            11   Şûra suresi, 38. ayet.
            12   Ebû Dâvûd, Cihad, 156.

                                                       97
   3   4   5   6   7   8   9   10   11   12   13