Page 18 - 5. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi 5. Ünite
P. 18
ÇEVREMİZDE DİNİN İZLERİ
Müslümanlar, erkek çocukların sünnet edilmesi sonrasında bir sünnet düğünü
düzenleyerek hem eğlenir hem de çocukların hayatında önemli bir dinî sorumlu-
luk yerine getirmiş olurlar. Bu vesileyle Kur’an-ı Kerim ve mevlitler okutulur, birlik-
te yemekler yenir ve sünnet olan çocuğa bu dinî sorumluğu yerine getirmesinin bir
hatırası olarak hediyeler verilir.
Dinin etkisiyle ortaya çıkan önemli gelenek-
lerden biri de Muharrem ayında aşure dağıtıl-
masıdır. Yapılan aşure çevredeki evlere dağı-
tılarak hayır dua alınır. Bunlardan başka; yeni
doğan, askere giden ya da ölen birisi için mevlit
okutulması, bayram ziyaretleri, cenaze tören-
leri, kabir ziyaretleri de örf ve âdetler üzerinde
dinin izlerini görebileceğimiz uygulamalardır.
Ayrıca Cuma günleri ve kandil geceleri de dinin
etkisinin toplumsal hayatta görüldüğü önemli
zamanlardır. Müslümanlar bu özel gün ve gece-
lerde bir araya gelerek ibadetler yapar ve birbir-
leriyle görüşürler. Bayramlaşma dinî geleneklerimizdendir.
Örf ve âdetlerimizdeki dinî içerikli uygulamalarla ilgili olarak bizlere düşen görev;
bunların bilinçli bir şekilde devam etmesini sağlamaya çalışmaktır. Dinin özüne
aykırı olmayan geleneklerin korunması konusunda gayretli olmak ve bunları nesil-
den nesile bozmadan aktarmak da sorumluluklarımız arasındadır.
5. Bir Peygamber Tanıyorum: Hz. Süleyman (a.s.)
Hz. Süleyman (a.s.) hakkında neler biliyorsunuz?
Hz. Süleyman (a.s.), kendisi gibi bir peygamber olan Hz. Davud’un (a.s.) oğludur.
Davut peygamberin vefatından hemen sonra, henüz küçük yaştayken hükümdar
oldu. Kur’an-ı Kerim’de Hz. Süleyman (a.s.) ve onun üstün özelliklerinden pek çok
ayette bahsedilmiştir. Hz. Süleyman’a (a.s.) verilen üstün özelliklerle ilgili kendi-
sinin duası Kur’an-ı Kerim’de şöyle ifade edilmektedir: “Süleyman, “Ey Rabbim!
Beni bağışla. Bana, benden sonra kimseye layık olmayacak bir mülk (hü-
kümranlık) bahşet! Şüphesiz sen çok bahşedicisin!” dedi.” Bu duasından son-
1
ra yüce Allah ona, dünyada hiç kimseye nasip olmayacak nimetler verdi. Gitmek
istediği yere kolaylıkla gidebilmesi için rüzgârı onun emrine tahsis etti ve işlerini
kolaylaştıracak pek çok imkân sundu. Yüce Allah onun, kendisi katında büyük bir
değeri ve güzel bir yeri olduğunu da ifade etmiştir. 2
1 Sâd suresi, 35. ayet.
2 bk. Sâd suresi, 36-40. ayetler.
118