Page 9 - Tezhib 2. Ünite
P. 9
MOTİF ÇİZİMİ VE DESEN TASARIMI
Hatayi; süslemede açılmış lotusü andıran bir çiçek motifi ve tezhibte birbirine geçmiş
spiral dallardaki çiçek motiflerinden teşekkül eden süsleme tarzıdır. Menşei itibarı
ile “Hata”, “Hıtay”, “Huten” isimleriyle anılan hatayi, Çin Türkistan’ına bağlanır.
Baysungur Mirza Herat’taki sarayında kurduğu sanat atölyesinde on yılı aşkın süre eşsiz
eserler hazırlatarak Batı Türkistan kültürünün kitap sanatlarını yüksek bir olgunluğa
eriştirmiştir. Hem hattat hem müzehhib olan Baysungur Mirza, Gıyaseddin isminde bir
sanatkârı, yeni motifler bulup mevzuları zenginleştirmek üzere Çin Türkistanı’na gönderir.
Oradan getirilen bu motife o memlekete izafeten hatayi ismi verilir.
Hatayi, kelime olarak Uygur Çin resim tarzını içerir. Hatayi denilen bir çiçeğin var
olduğunu da ansiklopedik bilgiler ve bazı kaynak eserlerde bahçe çiçekleri arasında
sayılışından anlamaktayız. Meydan Larousse Ansiklopedisi’nde, hatayi tezhibte bir üslup
ve dokumacılıkta bir kumaş olarak tanımlanır. Aynı zamanda Hata’da (Çin Türkistanı’nda)
yetişen, gül gibi katmerli bir çiçeğe verilen ad olarak da açıklanır. Özellikle Uygur işlerinde
görülen kıvrık dallı tezyinat bitkisel motiflerin ve hatta kıvrık dal motifinin ilk örneklerini
meydana getirmiştir. Bu gelişim, özellikle ilk Müslüman Türk Devleti olan Karahanlılardan
önce aynı bölgelerde yaşayan Karluklarda sonraları hatayi denilen üslubun ortaya
çıkmasını sağlamıştır.
Hatayi terimi altında toplanan şakayık ve nilüfer çiçeklerinin üsluplaştırılmış
biçimlendirilmesini de kesin olarak birbirinden ayırmak zordur. Bu motiflerin İç Asya
ve Uzak Doğu kökenli oldukları bilinir. Söz konusu biçimler büyük bir ihtimalle İç Asya
ve Uzak Doğu’ya özgü olmalarından ötürü hatayi olarak adlandırılmış ve kaynağı belli
olmayacak kadar stilize edilmiştir. Uzak Doğu kökenli motiflerden oluşan hatayi, erken
Osmanlı sanatında görülmekle beraber bu motifler bazen yalnız, bazen rumiler ve bitkisel
motiflerle kıvrım dallar üzerinde değişik kompozisyonlarla yer almaktadır.
16. yüzyılın ilk çeyreğinde saz üslubunun ana nüvesini teşkil eden hatayi, saz yaprakları
ile beraber kompleks bir kompozisyon meydana getirmiştir. Kıvrık dallar arasında çeşitli
stilize çiçeklerden oluşan bezeme üslubunu ise ancak Osmanlılarda yaygın bir biçimde
buluyoruz., Doğadaki çiçeklerle benzerlikleri pek az olan bu çiçekli bezemelerde Uzak
Doğudan ve Orta Asya’dan gelen etkiler dikkati çeker. Genel olarak hatayi üslubu adını
verdiğimiz bu çeşit bitkisel bezemede şakayık, nar çiçeği gibi çiçekler ayırt edilebilmekte ise
de bütün motiflerin birer çiçek adıyla anılması pek de mümkün olmamaktadır. Bezemede
kullanıldıkları yüzeyi geniş ölçüde kaplayan bu çiçekler, belli şemalara uygun olarak fakat
serbest bir çizimle meydana getirilmiştir. Özellikle Osmanlı sanatında 16. yüzyıl ortalarına
kadar olan motif dağarcığında hatayi tarzı bitkisel bezeme geniş yer tutmuştur.
61