Page 17 - 9. Sınıf Peygamberimizin Hayatı 3. Ünite
P. 17

3. ÜNİTE





                                                          FİKRİNİ SÖYLE!


                “Ey hükümdar! Yüce Allah aramızdan birini seçip de onu kendisi için elçi olarak gön-
                derene kadar biz cahillerdendik, putlara tapardık. Akrabalarımızı gözetmez, komşuluk
                haklarını tanımazdık. Güçlü olanlarımız zayıf olanlarımızı ezerdi. Daha sonra Allah
                bize aramızdan soyunu, doğruluğunu ve güvenilirliğini bildiğimiz bir peygamber gön-
                derdi. O, bizi Allah Teâlâ’nın birliğini tanımaya ve O’na ibadet etmeye çağırdı. Putlara
                tapmaktan, Allah’a ortak koşmaktan bizi uzaklaştırdı. Doğru söylemeyi, emanete ve
                akrabalık bağına riayet etmeyi, komşularla güzel geçinmeyi, haramdan ve kan dök-
                mekten sakınmayı emretti. Çirkin işlerden, yalandan, yetim malı yemekten, namuslu
                kadına iftira etmekten menetti. O, bize diğer insanlara kötülük yapmaktan çekinmeyi,
                sadece Allah’a ibadet etmeyi, sadaka vermeyi ve her çeşit iyi ve güzel ameller işleme-
                yi öğretti. Biz bunları yapmaya başlayınca insanlarımız bize düşman oldu ve işkence
                etti. Bu yüzden vatanımızı terk etmek zorunda kaldık. Bize zulmettikleri, kötülükte bu-
                lundukları ve bizimle dinimiz arasına girdiklerinden memleketinize gelerek sizi tercih
                ettik. Komşuluğunuzu istedik ve yanınızda bize zulmedilmeyeceğini ümit ettik.”

                                                          (İbn Hişâm, es-Sîre, C 1, s. 359-360.)

                Cafer b. Ebi Talib’in Habeşistan Necaşisi’nin huzurunda yapmış olduğu konuş-
                madan yola çıkarak Müslümanların Habeşistan’a hicret etmelerinin sebeplerini
                açıklayınız.




            4. Hz. Hamza (r.a.)  ve Hz. Ömer’in (r.a.)  Müslüman Oluşları


            Allah Resulü’nün (s.a.v.)  amcası Hz. Hamza, aynı zamanda onun süt kardeşiydi. Hz. Hamza
            avdan döndüğü bir gün âdeti olduğu üzere Kâbe’yi tavaf etmeğe geldiğinde Ebu Cehil’in
            Hz. Peygamber’e saldırıp hakaretler  savurduğunu  öğrendi. Asabiyet duygusu  kabaran
            amca, yeğenine yapılan muameleye çok kızdı ve büyük bir öfkeyle Kâbe’nin yakınında
            oturan Ebu Cehil’in karşısına dikildi. Yayıyla Ebu Cehil’in başını yardı. Ardından da Ebu
            Cehil’e “Ben de onun dinindeyim. Gücün yetiyorsa ona yaptıklarını bana da yap!” diyerek
            Müslüman olduğunu haykırdı. Olanları hazmedemeyen Ebu Cehil’in yakınları Hz. Ham-
            za’nın üzerine atılmak istediler. Ancak onun kızgınlıkla bu sözleri söylediğini düşünen Ebu
            Cehil, onu daha fazla kızdırmamak için yakınlarını engelledi.

            Sakinleşip kendine gelince atalarının dininden ayrılmış olmak Hz. Hamza’ya zor geldi. Bir
            süre şüphelerle bocalayıp nefsiyle mücadele eden Hz. Hamza, Kâbe’ye giderek Allah’a (c.c.)
            sığınıp doğru yolu göstermesi için yalvardı. Duası kabul olup kalbinde şüphelerden eser kal-
            mayınca Allah Resulü’nün (s.a.v.)  yanına giderek Müslüman olduğunu söyledi. Hz. Hamza’nın
            İslam ile şereflenmesi, Peygamber Efendimizi ziyadesiyle memnun ettiği gibi Müslümanları
            güçlendirip bir nebze de olsa rahatlattı. 43
            43  İbn Abdilberr, el-İstîâb, C 1, s. 369-370.


                                                                                         73
   12   13   14   15   16   17   18   19   20   21   22