Page 14 - 7. Sınıf Peygamberimizin Hayatı 5. Ünite
P. 14
7. SINIF PEYGAMBERİMİZİN HAYATI
OKUMA PARÇASI
ASHAB-I BEDİR
Hicretle birlikte Müslümanlar, sayı yönünden gittikçe çoğalmakta ve müşriklere karşı güç
kazanmaktaydı. Ancak ekonomik yönden çok zor durumdaydılar. Çünkü muhacirler, mal varlıklarını
geride bırakarak Medine’ye hicret etmek zorunda kalmışlardı. Ensar ise zaten yetersiz olan gelirini
muhacirle bölüşüyor, kıt kanaat geçinmeye çalışıyordu.
Müslümanların yaşadığı ekonomik sıkıntıya karşılık Mekkeliler, muhacirlerin geride
bıraktıkları mallarını satarak güçlü bir ordu hazırlama ve Müslümanları Medine’ye gittiklerine
pişman etme telaşındaydılar. Bu amaçla Ebu Süfyan yönetiminde büyük bir ticaret kervanını
Suriye’ye gönderdiler. Hz. Peygamber, bu ticaret kervanını durdurmak amacıyla ensar ve muhacirle
birlikte yola koyuldu. Müşriklerin güçlü haber kaynakları vardı. Ebu Süfyan’a Müslümanların yola
çıktıkları haberi ulaşmıştı bile. Bunun üzerine Ebu Süfyan, Mekke’ye kendilerini korumak üzere
askerî bir birlik gönderilmesi için haber yolladı. Kendisi de kervanla birlikte Bedir’den uzaklaşarak
başka bir yoldan Mekke’ye gitmek için yola koyuldu. Müslümanlar Bedir’e geldiklerinde Ebu Süfyan
oradan çoktan uzaklaşmıştı. Fakat Ebu Süfyan’ın yardıma çağırdığı müşrik ordusu, Bedir’e varmak
üzereydi. Peygamberimiz, ensar ve muhaciri toplayarak onlara: “Yüce Allah bana iki gruptan birini
vermeyi vaad etti. Ne dersiniz, ya kervan ya da Kureyş ordusu?” dedi. Müslümanlar, savaş niyetiyle
yola çıkmadıkları için savaşa hazırlıklı değildiler. Üstelik sayıları da çok azdı. Bu nedenle içlerinde, göz
göre göre ölüme sevk edildiklerini düşünenler bile vardı. Düşmanla savaşmaktansa ticaret kervanını
ele geçirmeyi tercih ettiklerini söylediler. Peygamberimizin yüzünün rengi değişmişti.Tekrar sordu:
"Kureyş ordusu Mekke’den çıkmış üzerimize doğru geliyor! Ne dersiniz? Size Kureyş ordusu mu yoksa
kervan mı daha iyidir?"
Hz. Peygamberin üzerlerine gelen ordudan kaçmak istemediğini, Müslümanlar anlamıştı.
Bugün onlar için iki yol vardı. Birinci yol en kolay olandı: Vazgeçmek. Sadakatten, dostluktan,
vefadan, hak yoldan vazgeçmekti. İkinci yol ise en zor fakat en şerefli olandı. Bu yol doğruluk ve
dürüstlük, sadakat ve fedakârlık, azim ve mücadele yoluydu. Cennete götüren yoldu.
Sahabe cennetin yolunu seçti.
Sadakatte azimli olmayı, düşmanın karşısına
çıkarak canlarını ve mallarını Allah yolunda
feda etme cesaretini göstermeyi, sabırla
mücadele etmeyi tercih etti. Muhacirlerden
Mikdat b. Amr (r.a.) ayağa kalkarak kararlarını
açıkladı: ‘Ey Allah Resulü! Allah sana ne
emrettiyse onu yap. Biz seninle beraberiz.
Biz İsrailoğulları’nın Hz. Musa’ya (a.s.)
dedikleri gibi ‘Sen ve Rabb'in gidin savaşın.
Biz burada oturacağız!’ demiyoruz. Biz ancak
‘Sen (düşmanın üzerine) yürü, biz de seninle
beraberiz!’ diyoruz. Seni hak üzere gönderen
Allah’a yemin ederim ki sen bizi (çok uzak bir 7.5.11. İnsanlar tercihlerinden sorumludur.
yer olan) Berku’l-Gımad’a kadar yürütecek
olsan seninle birlikte oraya kadar yürürüz.’
120