Page 7 - 6. Sınıf Peygamberimizin Hayatı 1. Ünite
P. 7
Ünite -1-
Okuyalım
Peygamberimizin dadısı Ümmü Eymen (r.a) şöyle bir olay anlatır:
Mekkeliler yılın belli bir günü hep birlikte putları için kutlama yaparlardı. Putların
yanına gidip kurban keserler, tüm günü orada geçirirlerdi. Peygamberimiz çocuklu-
ğundan beri bu tür kutlamalara katılmak istemezdi. Ancak amca ve halaları onu da
götürmek isterlerdi. Ona,
– Niye böyle yapıyorsun? Niçin akrabalarınla birlikte kutlamalara gitmiyorsun? İlah-
larımızdan yüz çevirmeye devam edersen başına bir felaket gelir, diye çıkışırlardı.
Onların baskılarından rahatsız olan Peygamberimiz çok üzülür, çaresizce hazırla-
nıp onlarla birlikte giderdi. Ancak putların bulunduğu yere varınca bir şekilde orta-
dan kaybolurdu.
Yine öyle bir kutlama günüydü. Ebu Talib ve halaları Sevgili Peygamberimizi putla-
rın bulunduğu yere götürdüler. Oraya varınca Peygamberimiz yine ortadan kaybol-
du. Akşama doğru heyecan ve korku içinde halalarının yanına geldi. Halaları onu
bu hâlde görünce endişelendiler:
– Bu ne hâl, ne oldu, yoksa başına kötü bir şey mi geldi? diye sordular. O da
– Ne olduğunu bilmiyorum. Aklımı yitirmekten korkuyorum, dedi.
– Korkma! Allah senin başına kötü bir şey gelmesine izin vermez. Senin çok güzel
özelliklerin var, diyerek teselli ettikten sonra:
– Ne gördün? diye sordular. O da:
– Putların yanına her yaklaştığımda arkamda uzun boylu, beyaz bir adam belirdi.
Bana,
– Ey Muhammed! Oradan hemen uzaklaş! Onlara sakın dokunma! diye seslendi.
Yaşananlardan Peygamber Efendimizin özel biri olduğunun farkına varan halaları,
bundan sonra kutlamalara gitmesi için ona baskı yapmadılar. Peygamberimiz de
bir daha böyle bir törene katılmadı.
(İbn Sa’d, et-Tabakât, C 1, s. 158.)
2. 2. Toplumsal Sorunlara Duyarlı ve Güvenilir Genç
Peygamber Efendimizin çocukluk ve gençlik yıllarında Cahiliye Dönemi âdetleri-
ne göre yaşayan Mekke’de kötü davranışlar yaygındı. Dedikodu, yalan, hile gibi davra-
nışlarla hırsızlık, kumar, dolandırıcılık, gasp gibi suçlar bunlardan bazılarıydı. Güçlüler
zayıfları ezer, garibanların malları zorla ellerinden alınırdı. Özellikle yabancıların can ve
mal güvenliği yok denecek kadar azdı. Herkes her an haksızlığa uğrayabilirdi. Fırsat kol-
layan zalimler, zayıf gördükleri kişilere dilediği kötülüğü yapardı. Onlara karşı çıkmak
veya haksızlıklarını yüzlerine haykırmak yürek isterdi. Haksızlıkların ortadan kalkabilmesi
için birçok kişinin birlikte hareket etmesi gerekiyordu. Toplumsal baskının yoğun olduğu
yerlerde bu kadar kişinin bir araya gelmesi elbette çok zordu. Ancak kalplerinde iyilik ve
adalet duygusu olan insanlar tüm zorlukları aşarak haksızlılar karşısında birlik oluştur-
dular. Bu insanların girişimiyle Hilfü'l-fudûl (Erdemliler Topluluğu) isminde bir topluluk
kuruldu.
6
6 İbn Kesîr, es-Sîre, C 1, s. 128-129.
17