Page 25 - Kur'an-ı Kerim 8. Sınıf 2. Bölüm
P. 25

Cibril hadisi olarak meşhur olan hadiste peygamberimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v.) İslam’ı tanımlar-
           ken; kötülükten kaçınmayı sağlayan namaza, sosyal adaleti sağlayan zekata, ihtiyaç sahiplerinin halinden
           anlamamızı  sağlayan  oruca  ve  dünya  kardeşliğine  götüren  hac  ibadetine  vurgu  yaptığını  görürüz.
                  Yani İslam; Allah’a (c.c.) inandığını söyleyen insanların sosyal hayatta, O’nun emirlerinin karşılığını
           göstermeleridir.

                  İslam, dini denge dinidir. Dünya ve ahireti bir arada değerlendiren bir anlayışı ortaya koymaktadır.
           İslam’a göre insanların yaratılış amacı Allah’a (c.c.) ibadet etmektir. Çünkü Allah (c.c.), hiçbir şeyi boş yere
           ve anlamsız bir şekilde yaratmaz. İnsan bu dünya hayatına kendi isteğiyle gelmediği gibi kendi isteğiyle de

           gitmemektedir. O halde onu bu dünyaya getiren ve bu dünyadan götüren bir güç vardır. İşte bu güç Allah
           Teâlâdır.
                  Bizi en güzel şekilde yaratan Allah (c.c.), yaratılış gayemizi şöyle belirtmektedir; “Ben cinleri ve in-
           sanları,  ancak  bana  kulluk  etsinler  diye  yarattım.” 115
                  Allah’a (c.c.) ibadet eden insanlar, her an O’nun kendilerini gördüğüne inandıkları için her türlü

           kötülükten  de  kaçınırlar.
                  Kısaca İslam, insanların iyilik, adalet ve huzur içinde yaşamaları için Allah’ın (c.c.) peygamberler
           aracılığıyla  gönderdiği  yaşam  biçimidir.

                  Takva
                  Takva, Allah’ın (c.c.) sevgisini kaybetmekten korkarak, O’nun emirlerini yerine getirip, yasakladığı

           kötülükleri  terk  etmektir.  Takvalı  olan  kişiye  muttaki  denir. 116
                                                                Takva, Allah’a (c.c.) karşı edepli olmaktır.
                        NOT ALALIM                               Allah’ın (c.c.) her an bizi gördüğünün bilincinde ola-

                                                            rak,  O’nun  hoşlanmadığı  şeyleri  yapmamaktır.  Takva
                                                            kavramında öne çıkan davranış, Allah’a (c.c.) karşı say-
                    Takva  kelime  anlamı  olarak;  bilinç-  gıdır. Yani Allah’a (c.c.) inandığını söyleyen bir insan,
             li davranma, dikkatli olma, sakınma, korkma,   O’nun  sevgisini  kaybetmekten  korkuyorsa  ve  bunun
             dini terim olarak ise Allah’ı görüyormuşçasına   için de zararlı alışkanlıklardan uzak durabiliyorsa ona
             bir bilinç içerisinde farzları, vacipleri hakkıyla   muttaki  denilir.
             yerine getirme; Allah’ın hoşnutluğunu kazan-        Bu bakış açısı aslında insanlık için adaletin gerçek-
             mak amacıyla nafileleri çokça yapma; sünnete   leşmesini  sağlayacak  bir  ışıktır.  Çünkü  Rabbimiz  tüm
             uyma  gibi  anlamlara  gelir.
                                                            insanların aynı anne babadan yaratıldığını, farklı toplu-
                                                            luklara ayrıldığını açıkladıktan sonra üstünlüğün takva-
                                                            da olduğunu ifade etmiştir: “Ey insanlar! Doğrusu biz
           sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve birbirinizle tanışmanız için sizi kavimlere ve kabilelere ayırdık.
           Muhakkak ki Allah yanında en değerli olanınız, O’ndan en çok korkanınızdır. Şüphesiz Allah bilendir, her

           şeyden haberdardır.”
                               117
           115  Zâriyât suresi, 56. ayet.
           116  Komisyon, Dini Terimler Sözlüğü, s. 436.
           117  Hucurat suresi, 13. ayet.

                                                           41
   20   21   22   23   24   25   26   27   28   29   30