Page 22 - 9. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi 1. Ünite
P. 22
BİLGİ VE İNANÇ 1. Ünite
günü bir kulun Allah’ın (c.c.) huzuruna getirilerek; “Sana göz, kulak, mal ve evlat ver-
medik mi?...” şeklinde sorgulanacağını belirtir. Nimetler karşısında sorumlulukları-
nı yerine getirmemiş o kimseye Allah (c.c.) “… Önceden sen beni ve bugünleri unut-
tuğun gibi bugün de ben seni unutacağım (seni azaba terk edeceğim).” diyecektir.
62
َ ْ
َ
َ ُ ُ ْ َ َ ً َ َ َ ْ َ ْ َ َ َ ْ َ َ ْ َّ ُ ُ َ َ َ َ َ ْ ُ َ ْ َ ٓ َّ َ ُ ْ ُ
٢٣نوركشت ام ي۪ ق ۜةدِٔـفلاو راصبلاو عمسلا مكل لعجو مكاشنا يلا وه لق
۪
“De ki: O, sizi yaratan ve size kulaklar, gözler ve kalpler verendir. Ne kadar
da az şükrediyorsunuz!” (Mülk suresi, 23. ayet.)
İnsanı yaratan, bilgiyi ve bilgi vasıtalarını veren Allah’tır (c.c.). İnsanın en ayırıcı
özelliği gözlem yapma ve düşünme yeteneğidir. Mülk suresi 23. ayette insanı yara-
tan ve sayısız nimet veren Yüce Allah’a karşı nankörlük yapılmaması istenmektedir.
En büyük nankörlük duyu organlarını yaratılış amacına uygun olarak kullanmamak,
Allah’ın (c.c.) ayetlerine gözlerini ve kulaklarını kapatmaktır. En güzel şükür ise
63
nimeti verene, o nimetin cinsinden bir amelle teşekkür etmektir.
Kur’an, insanın sağduyusuna hitap ederek yanlış inanç ve tutumlardan kurtulma-
sını ister. Tarih boyunca insanlar Allah’ın (c.c.) ayetleri karşısında çeşitli tutum ve
tavırlar sergilemişlerdir. İnkârcı bir tutum sergileyenler hem yaratılıştaki ayetlere
gözlerini kapamışlar hem de kendilerine okunan ayetlere kulaklarını tıkamışlardır.
Kur’an-ı Kerim Mekkeli müşriklerin tavırlarını “İnkârcılar dediler ki: Bu Kur’an’a
kulak vermeyin, okunurken gürültü yapın, belki bastırırsınız.” diyerek bildir-
64
mektedir.
YAZALIM
Her nimetin kendi cinsinden bir şükrü vardır. Örneklerde olduğu gibi bir nimet
tespit ederek karşısına kendi cinsinden şükrünü yazınız.
Akıl nimettir. Şükrü düşünmektir.
Vücut nimettir. Şükrü oruçtur.
Servet nimettir. Şükrü infâktır.
Bilgi nimettir. Şükrü öğretmektir.
Vatan nimettir. Şükrü korumaktır.
62 Tirmizî, Kıyamet, 6.
63 bk. A’râf suresi, 179. ayet.
64 Fussilet suresi, 26. ayet. 31

