Page 18 - Temel Dini Bigiler İslam-2 Ortaokul 4. Ünite
P. 18

İSLAM VE GÜNLÜK HAYAT





                   NOT EDELİM

               Peygamber Efendimiz, Kadir gecesinde hangi duayı okuyacağını soran Hz. Âişe’ye,
              “Allah’ım! Sen affedicisin, affetmeyi seversin, beni de affet.” duasını öğretmiştir.
                                                                                  (Tirmizî, Daavât, 84.)

               Peygamber Efendimiz, tövbenin önemini “Biriniz kaybettiği hayvanını bulduğu
            zaman ne kadar seviniyorsa, muhakkak Allah da sizden birinin tevbesine bundan
            daha çok sevinir.”  buyurarak vurgulamıştır. O, Müslümanlara “‘’Allah’ım! Sen affe-
                               62
            densin, affı seversin, beni de affet.’’  diyerek dua etmelerini tavsiye etmiştir.
                                                 63
               Bizler de Afüv olan Rabbimizin bağışladıkları arasına katılmak için hata ve gü-
            nahlarımızda ısrar etmemeliyiz. Yanlış bir şey yaptığımızda bu yanlışı savunmaya
            çalışmamalıyız. Eğer bir kimsenin hakkını çiğnediysek sahibinden helallik almalı-
            yız. Allah’a (c.c.) karşı işlediğimiz günahlarda ise pişmanlığımızı gönülden hisse-
            derek Yüce Allah’a tövbe emeliyiz. Bizler de insanlara karşı merhametli olmalı ve
            hatasını anlayarak özür dileyenleri affetmeliyiz. Affetmenin Yüce Rabbimizin de
            sevdiği güzel bir davranış olduğunu hiç unutmamalıyız.



                   YORUMLAYALIM

               Bir defasında Hz. Aişe, Allah Resulü’ne başındaki miğferin kırıldığı, yüzünün kanlara
              bulandığı ve dişinin kırıldığı Uhud gününden daha sıkıntılı bir gününün olup olmadığını
              sormuş (bk. Buhârî, Cihâd, 80.), Peygamberimiz de Taif dönüşünde yaşadıklarının hayatının
              en ıstıraplı ve unutulmaz anları olduğunu söylemişti. Taifliler, kendilerini İslam’a davet için
              gittiğinde Allah Resulü ile alay etmiş ve ona hakarette bulunmuşlar, hatta geçip gideceği
              yolun iki yanına oturarak attıkları taşlarla onu yaralamışlardı. Ellerinden kurtulduğu zaman
              mübarek ayaklarından kanlar akıyordu. Bir ağacın dibinde biraz dinlendikten sonra ellerini
              göğe kaldırarak hâlini Yüce Allah’a arz etti. Bu sırada gökte bir bulutun içinde Cebrail’i
              gördü. Cebrail (as), Allah’ın onun duasını işittiğini, onlar hakkında ne dilerse yapması için
              dağlar meleğini gönderdiğini söyledi. Dağlar meleği ise Hz. Peygamber’e selam verdikten
              sonra (Ebu Kubeys ile Kuaykıan adlı) iki büyük dağı zalimlerin başına geçirebileceğini
              bildirdi. Buna mukabil Hz. Peygamber, “Hayır. Bilakis ben Allah’ın onların soyundan sadece
              kendisine kulluk edecek bir nesil çıkarmasını ümit ederim.” dedi (Buhârî, Bed’ü’l-halk, 7.)
              Kavmi tarafından benzer zulümlere maruz kalan fakat yine de ‘’Allah’ım! Kavmimi bağışla,
              çünkü onlar bilmiyorlar.” diyen önceki bir peygamber gibi (bk. Buhârî, Enbiyâ, 54.), Resul-i
              Ekrem de Taifliler için Allah’tan af dilemişti. O gün Resul-i Ekrem’in onları bağışlaması on
              iki yıl gibi kısa bir süre içinde meyvesini verecek, Taifliler Medine’ye bir heyet gönderip kendi
              istekleriyle İslam Dinini kabul ettiklerini bildireceklerdi (bk. Buhârî, Meğâzî, 24.).
                                                                        (Hadislerle İslam, C 3, s. 320-321.)
               Yukarıdaki metni okuyarak Afüv isminin Peygamber Efendimizin hayatına nasıl
              yansıdığını arkadaşlarınızla yorumlayınız.


            62  Müslim, Tevbe, 2.
            63  Tirmizî, Deâvât, 84.
                                                      116
   13   14   15   16   17   18   19   20   21   22   23