Son ilahi kitap olan Kur'an-ı Kerim ile Hz. Muhammed’in (s.a.v.) söz ve davranışları İslam dininin iki temel kaynağını oluşturur.

Kur’an-ı Kerim dünya hayatına önem vermez ve insanları ahiret mutluluğuna ulaştıracak mesajlar verir.

Kur’an’da anlaşılmayan bir ayetle karşılaşıldığında ilk olarak Hz. Peygamberin o konuda bir sözü ya da uygulaması olup olmadığı araştırılır.

Anne-babaya iyi davranmak, sadaka vermek, kurban kesmek, Kur’an okumak ve dua etmek de ibadet sayılmıştır.

Kur’an-ı Kerim gibi diğer kutsal kitaplar da asıl hâlleriyle günümüze kadar ulaşmıştır.

Kur’an-ı Kerim; inanç,  ve ahlak konularında hükümler içeren bir kitaptır.

Kur'an-ı Kerim'de adı verilen sosyal hayata ilişkin düzenlemeler, aile ve toplum ilişkilerini ele alan hükümler de yer almaktadır.

Kur’an-ı Kerim’in ana konuları arasında yer alan , insanlar için öğüt ve ders niteliğindedir.

Hz. Nuh’un tevhide davetini kabul etmeyenlerin helak edilerek tarih sahnesinden silinip gittiği olaya, denilir.

Kur’an-ı Kerim hak ile batılı, iyi ile kötüyü, doğru ile yanlışı, iman ile küfrü, helal ile haramı birbirinden ayıran bir kitap olduğu için ismiyle de anılır. 

Allah Teâlâ, ilk insan olan Hz. Âdem’den itibaren peygamberler göndermiştir. Her peygambere vahiy gönderilmiştir. Bazı peygamberlere bu vahiylerden oluşan suhuf adı verilen sahifeler bazılarına da ilahi kitap verilmiştir. Son peygamber olan Hz. Muhammed’e (s.a.v.) de Kur’an-ı Kerim verilmiştir. Nesilden nesile aktarılan Kur’an-ı Kerim Müslümanlar için bir hayat rehberidir.

Metne göre;

I.   Her peygambere vahiylerden oluşan ya suhuf ya da ilahi kitap verilmiştir.

II.  Kur’an-ı Kerim değişmeden günümüze kadar ulaşmış ilahi kitaptır.

III. Kur’an-ı Kerim dışındaki kitaplar insanlar tarafından değiştirilmiştir.

ifadelerinden hangilerine ulaşılabilir?

İslam dininin esasları, itikat, ibadet, muamelat konularındaki ayrıntı ve uygulamaları bizzat Hz. Peygamber’in önderliği ve örnekliğinde yaşanarak bizlere intikal etmiş bulunmaktadır. Kur’an-ı Kerim bazen bir konuya vurguladığı veya işaret ettiği hâlde ayrıntısını açıklamamış olabilir. İşte bu durumda Hz. Muhammed’in (s.a.v.) sünneti ön plana çıkar. Müslümanlar onu esas alır ve onunla amel ederler. Mesela, namazın nasıl kılınacağını Hz. Peygamber (s.a.v.) öğretmiştir. Yine, zekâtla ilgili Kur’an-ı Kerim’de ancak farz olduğu ve hikmetleri ile ilgili ayetler vardır. Zekâtın ayrıntısı ve uygulamasında ise Hz. Peygamber’in sünneti ve hadisleri esas alınmıştır. Dolayısıyla Allah’ın (c.c.) emri ve yasaklarını insanlara açıklayan ve uygulamalı olarak gösteren Hz. Peygamber’e itaatin Allah’a itaat etmek anlamına geldiği vurgulanmıştır.

Metne göre aşağıdaki yargılardan hangisine varılamaz?

Kur’an, insanın insanla ilişkisi konusunda da yol gösterir. Kur’an’da insanın yapması gereken davranışlar ve uyması gereken ahlak ilkeleri belirtilir. Kaçınılması gereken davranış ve alışkanlıklar da açıkça bildirilir. Kur’an, insanların birbiriyle ilişkilerini sevgi, saygı, kardeşlik, adalet, paylaşma, yardımlaşma vb. değerler üzerine kurmalarını öğütler.

Kur’an-ı Kerim’in metinde bahsedilen konusu aşağıdakilerden hangisidir?

Kur’an-ı Kerim; Allah’ın (c.c.) emir ve yasaklarını, helal ve haramlarını, öğüt ve tavsiyelerini, hüküm ve sınırlarını belirtir. Ayrıca iman, - - - - ve - - - - kurallarını, iman edip salih amel işleyenlerin mükâfatlarını, inkâr ve isyan edenlerin ahiretteki cezalarını, ibret alınması için geçmiş kavimlerle ilgili - - - - ve ahiret hâllerini anlatır.

Metindeki boşluklara aşağıdaki kelimelerden hangisi gelemez?

Yüce Allah, Kur’an’ın rehberlik ettiği her alanda fert ve toplumları en doğru yola ve en isabetli olana ilettiğini, salih ameller işleyen müminlere mükâfat olduğunu bildirmektedir. Kur’an’ın hükümlerini özel, aile ve sosyal hayatında uygulayan müminler en isabetli ve en doğru olanı yapmış olurlar.

Metne göre aşağıdakilerden hangisi söylenemez?